Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Coroner Arter Hastaliklari: Kroner Yetmezlik

Aşağa gitmek

Coroner Arter Hastaliklari: Kroner Yetmezlik Empty Coroner Arter Hastaliklari: Kroner Yetmezlik

Mesaj tarafından Admin Perş. Ekim 29, 2009 5:05 pm

CORONER ARTER HASTALIKLARI: KRONER YETMEZLİK:KALP DAMARLARINDA DARALMA: ANGİNA PECTORİS: KALP ANGİNASI

TANIM:

Koroner
arter hastalığı (KAH) genel bir terimdir ve koroner arterlerin her
türlü patolojisini kapsar. KAH yapan çok çeşitli nedenler tablo 1'de
gösterilmiştir. Bunlar içerisinde en sık rastlanılan neden koroner
aterosklerozdur(Kireçlenme). Koroner arterlerdeki kireçlenme kalp
kasının kan perfüzyonunu anormal bulgu verecek şekilde azaltmışsa,
aterosklerotik kalp hastalığı (ASKH) veya koroner kalp hastalığı (KKH)
diye ad verdiğimiz çeşitli klinik tablolar ortaya çıkar. Bu anlamda
bazen iskemik kalp hastalığı terimi de kullanılmaktadır. Amerika
Birleşik Devletler'inde KKH'na bağlı ölümler son 20 yılda eskiye göre
bir azalma göstermiştir ama koroner ölümler halen birinci sıradaki ölüm
nedenidir. Yılda yaklaşık 500 binden fazla kişi bu nedenle ölmektedir.
Amerikalıların %3.1'inde (7 milyon) aktif koroner arter hastalığı
vardır. Kuzey Amerika, Avustralya, Belçika, Finlandiya, Japonya gibi
endüstri ülkelerinde 1960'lı yılların sonlarında KKH mortalitesinde
önemli yükselme olmuş, sonradan azalmıştır. Rusya, İsveç ve Doğu Avrupa
ülkelerindeki KKH'na bağlı ölüm oranı ise halen artmaktadır.
Ülkemize
gelince, Türk Kardiyoloji Derneği öncülüğünde 1990 yılından beri
yürütülen çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre, Türkiye genelinde
erişkinlerdeki KKH sıklığı %3.8 (erkeklerde %4.1, kadınlarda %3.5)'dir.
Ülkemizde yaklaşık 1.200.000 kalp hastası vardır ve yılda 130.000
kişinin bu nedenle öldüğü tahmin edilmektedir.

Koroner arter hastalığı nedenleri:
- Koroner ateroskleroz (koroner damarlarda kireçlenme)
- Koroner embolisi(koroner damarların pıhtıyla tıkanması)
- Koroner arterlerin ani sinirsel uyarılarla kasılarak kapanması.
- Doğumsal koroner damar anormalikleri


KORONER ATEROSKLEROZDAKİ RİSK FAKTÖRLERİ:

Ateroskleroz
gelişen kişilerde bazı faktörlerin genel populasyona göre daha sık
bulunduğu epidemiyolojik çalışmalardan anlaşılmıştır. Bu faktörlere
risk faktörleri denilmiştir. Son 20 yılda bu faktörlerin tanımında
önemli gelişmeler olmuştur. Risk faktörü kavramı, en az bir risk
faktörü olan bir kişide aterosklerotik bir olay gelişme şansının daha
fazla veya daha erken olacağı görüşünü kapsar. 65 yaşın altındaki
insanların çoğunda bu risk faktörlerinden biri veya fazlası bulunur.
Birden çok risk faktörleri varsa aterosklerotik olay daha da
hızlanmaktadır. En önemlileri hiperkolesterolemi (kanda kollesterol
yüksekliği) ,Hipertensiyon (HT) ve sigara içmedir .

Koroner kalp hastalığı için risk faktörleri

Pozitif risk faktörleri:
- Yaş
Erkek > 45 yıl
Kadın > 55 yıl ve östrojen tedavisi almamış erken menopoz,
-Uzun süreli doğum kontrol hapı kullanılması
-
Aile hikayesi: Birinci derecede erkek akrabalarda 55, birinci derecede
kadın akrabalarda 65 yaşından önce infarktüs veya ani ölüm bulunması.
- Hiperlipidemi: Total Kolesterol > 200 mg/dl. (LDL-Kolesterol >130 mg/dl).
- Hipertansiyon veya antihipertansif tedavi alıyor olmak.
- Sigara içimi
- Diabetes mellitus( Şeker)
- HDL-Kolesterol < 35 mg/dl olması.
-Obezite, stress, fizik aktivite azlığı


Bu
faktörlerin bir kısmı önleyici veya koruyucu yöntemlerle
değiştirilebilirler. Yaşlanma, cinsiyet ve genetik faktörler ise
değiştirilemezler. Yüksek kolesterol düzeyinin düşürülmesi, HT'nun
tedavisi, sigaranın yasaklanması ile KKH riski ve ölümleri
azaltılabilmektedir.
Risk faktörlerinin bir kısmı yaşlanma ile birlikte olduğundan yaşlanma da kompleks faktörlerden biridir.

CİNSİYET
ve YAŞ: Ateroskleroz uzun yıllar içinde gelişen bir olaydır ve yaş
ilerledikçe ateroskleroz sıklığı artar. Erkeklerde 40-45, kadınlarda
50-55 yaştan sonra aterosklerotik olaylar çıkmaya başlar. Kadınların
ÖRT (östrojen tedavisi) almaması, erken menapoz veya uzun süreli doğum
kontrol hapı kullanılması da riski artırır. Menapozdan önce KKH
görülmesi açısından kadın/erkek oranı 1/7'dir. Menapozdan sonra bu fark
giderek azalır ve 70 yaştan sonra erkeklere eşitlenir.


HİPERTANSİYON:
KKH ve serebrovasküler hastalıkta önemli bir risk faktörüdür. Kan
Basıncı (KB) artışına paralel olarak risk de artar. Orta yaş grubunda
KB 160/95 mmHg'yı aştığı zaman, KB:140/90 mmHg'dan düşük olanlara göre
KKH insidansı 5 misli artabilmektedir. Bu durum her iki seks için de
geçerlidir..

SİGARA İÇME: Günde 1 paket sigara içilmesi
ateroskleroz gelişmesini hızlandırdığı gibi, KKH'dan ölüm oranını da
%70 artırır. Sigara içenlerde KKH riski içmeyenlere göre 3-5 misli
artmıştır. Mortalite artışı içilen sigara miktarı ile orantılıdır ve
yaşlanma ile azalır.Myokard infarktüsüne bağlı ölüm oranı kadın
tiryakilerde de artmıştır ama erkeklere göre daha azdır. Diabetik ve
hipertansiflerde sigara içilmesi ateroskleroz mortalitesini çok daha
fazla artırır. Ani ölüm riski de artar. Sigaranın kesilmesiyle risk
oldukça azalır ve 1-2 yılın sonunda içmeyenlerin seviyesine ulaşır.

DİABETES
MELLİTUS (DM) (ŞEKER HASTALIĞI): Diyabetiklerde, DM olmayanlara göre
miyokard enfarktüsü sıklığı 2 misli fazladır. Bu risk genç
diyabetiklerde daha fazladır. Yine diyabetik kadınlarda diyabetik
erkeklere göre KKH eğilimi artmıştır.

OBESİTE (ŞİŞMANLIK) ve
FİZİKSEL AKTİVİTE AZLIĞI: Vücud ağırlığı ideal değerlere göre %30'dan
fazla olanlarda KKH görülme sıklığı daha yüksektir. Obesite
hiperlipidemi, DM ve HT gelişmesini kolaylaştırabilir.Özellikle göbek
kısmında yağlanma tipi obesite ile KKH arasındaki ilişki daha fazladır.
50 yaşın altındaki aşırı obesite, tek başına, az da olsa KKH için risk
oluşturur.
Framingam çalışmaları, sedanter (fiziksel aktivite azlığı
) yaşayan bireylerin ani ölüme daha fazla yatkın olduklarını
göstermiştir. Mekanizma tam gösterilemese de fiziksel aktivite
azlığının lipid profilini, yağlanmayı, KB'nı, glukoz toleransını, kalp
damarlarındaki kapasiteyi kötü yönde etkilediği bilinmektedir. Sedanter
kişiler fiziksel aktivitelerini artırırlarsa, risk faktörlerini azaltma
şansları vardır.

DİYET: Serum Kolesterol ve LDL-Kolesterol
düzeyleri yağ alımı ile yakından ilişkilidir. Tuz yenmesi hassas
kişilerde Kan basıncını artırır. Tekli ve çoklu doymamış yağlar, balık
yağı, lifli gıdalar gibi diyet komponentlerinin ateroskleroz
gelişiminde iyi etkisi olduğu gösterilmiştir.

STRESS ve
PERSONALİTE: Fiziksel veya ruhsal streslerin ve sıkıntıların KKH veya
ani ölümü arttırdığına dair klinik izlenimler vardır.

HİPERLİPİDEMİ:
Kolesterol (C) ve trigliserid (TG) düzeylerinin kanda tek tek veya
birlikte yükselmesine hiperlipidemi (lipid yüksekliği) denir. En önemli
risk faktörlerinden biridir. Plazma lipid düzeylerinin ölçülmesi
hiperlipidemili(lipid yüksekliği olan )kimselerin belirlenmesini sağlar
ve böylece erken aterosklerozu tesbitine ve önleyici tedbirlerin
alınmasına yardımcı olur.

Koroner Damar Hastalıkları(Kalp Krizi/Spazmı) Nasıl Oluşur?
Kalbde
tıpkı diğer organlar gibi sürekli oksijenlenmeye ve beslenmeye yani
kanlanmaya gerek duyar.Kalbin tüm yaşam boyu kesintisiz çalışmasının
ilk güvencesi bu kanlanmayı sağlayan koroner damarlardır.Koroner
damarların damar sertliği dediğimiz tutulumu kalbin beslenmesini
bozarak bir dizi önemli ve bazen hayat tehdit edici olabilen sorunlara
neden yolaçmaktadır.
Damar sertliği esas olarak,yağ,bazı bağ dokusu
elemanları ve kimi dönüşmüş savunma hücrelerinden oluşmuş plak
dediğimiz yapıların, damar iç duvarını zaman içinde daraltarak kalbe
giden kan akımını kısıtlaması ve bazende tamamen kesmesi sonucunu
doğurmaktadır.
Damar sertliği dışında daha az rastlanan ve benzer
kan akımı kısıtlamasını ama bu kez farklı bir mekanizma ile yapabilen
ve genellikle strele tetiklenen dmar spazmınada değinmeden geçmemeliyiz.
Nedeni
ne olursa olsun kalbe giden azzalmış veya kesilmiş kan akımının ortak
sonucu koroner kalp hastalığı denen bir dizi hastalığın
oluşumudur.Bunlar: Yalnızca efor srfetme ile göğüs ağrısı vb
yakınmaların belirdiği kararlı göğüs ağrıları; kalp krizine evrilme
olasılığı yüksek olan yeni başlangıçlı veya istirahatde beliren
kararsız ağrılar;kalp krizi ve ani kalp kaynaklı ölümlerdir.



Kalp
krizi çoğu zaman,kalbi besleyen koroner damarlardaki damar sertliği ile
oluşmuş damarı içten daraltan plakların yırtılması ve bu yırtılmanın
kan pıhtılaşma mekanizmasını tetikleyerek damarı tam tıkaması ile
oluşur.

Tıkanan damarın beslediği alan,yani kalp kası ölmektedir.

Pek çok kişide kalp-damar/koroner hastalıkların ilk belirtisi kalp krizi olabilmektedir.

Sıklıkla gün içerisinde sabah erken saatlerde ortaya çıkmaktadır.

Göğüs
ağrısı çoğunlukla döş kemiğinin arkasında geniş bir alanda(örneğin
nokta kadar değil) baskı, basınç,ezici tarzdadır.Ağrı heriki kola,omuza
boyun ve çeneye,mideye yayılaabilmektedir.Ağrıya terleme,
bulantı,halsizlik,kusma eşlik edebilir.

Daralmış olan koroner damarlar neden göğüs ağrısına neden olur?
Vücudun
her yerinde o bölgeye kan, dolayısı ile de dokunun kullanacağı gıda
maddeleri ve oksijeni taşıyan damar sistemleri vardır. Koroner damarlar
da kalbin kendisini besler. Kalbi besleyen atar damarlarda daralma veya
tıkanıklık olduğunda kalp gerekli gıda ve oksijeni alamaz. Kalp
gereğinden daha az besin ve oksijenle çalışmak zorunda kalır. Fizik
yorgunluk, stres ve ağır yemeklerden sonra kalbin daha fazla çalışması
gerektiğinden oksijen ihtiyacı artar. Daralmış olan damar yatağı
oksijen ihtiyacını karşılayamaz ve bu göğüs ağrısına neden olur. Şemaya
baktığınızda, koroner damarların kalbin dış yüzünü sardığını görürüz.
Bu damarların hepsi açıksa sorun yoktur. Biri veya bir kaçının iç hacmi
daralmış ise göğüs ağrısı (anjina) oluşur. Eğer damar tamamen tıkanır
ve kan akımı durursa, kalp krizi gelişir.
Günümüzde kalp krizinde
tedavi yaklaşımı krizden sorumlu damarın pıhtı eriticiler veya acil
koroner angiografi ile tıkanan damarın belirlenerek buraya balon
angioplasti ve/veya stent uygulaması ile açılmasıdır.
KORONER ANJİOGRAFİ
Koroner
anjiografi, özel bir kamera ile kalbinizin atar damarlarının
incelendiği bir röntgen film çekimidir. İşlemi kateter laboratuarında
gerçekleştirilir. İşlemi gerçekleştiren doktorunuz kolunuzdaki veya
bacağınızda büyük atar damarların birine ince küçük bükülebilir bir
boruyu (katater) yerleştirir. Daha sonra kalbinizi besleyen küçük atar
damarların (koroner damarlar) çıktığı en büyük atar damara (aorta)
kadar ilerletir. Daha sonra katater koronerlerin aortaya giriş
yerlerine yerleştirilerek, koroner arterlerinize, boyalı bir madde
verilir. Böylece çekilen filmlerde koroner damarlarınız
görüntülenebilir ve hangi bölgelerinde ne kadar darlık olduğu tesbit
edilebilir.

Anjiografi doktora hangi bilgileri verir?

Anjiografi
koroner arter hastalığı bulunup bulunmadığını gösteren en doğru
yöntemdir. Damar sertliği nedeni ile koroner arterlerin hangi
bölgesinin ne kadar daraldığını ve / veya tıkanığını tesbit edebilir.
Kalp kateterizasyonu ile kalp kapaklarının ve duvarlarının
işlevlerindeki kusurlar da gösterilebilir. Anevrizma (kalbin bir
bölümünün, kalp krizi sonrası, dışarı doğru bombelenmesi) veya kalp
delikleri gibi doğumsal kalp hastalıklaının teşhisi için de
kullanılabilir.
Admin
Admin
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 2831
Kayıt tarihi : 25/06/09
Nerden : İstanbul
Yaş : 33
Cinsiyet : Erkek

https://duygusuzifade.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Coroner Arter Hastaliklari: Kroner Yetmezlik Empty Geri: Coroner Arter Hastaliklari: Kroner Yetmezlik

Mesaj tarafından Admin Perş. Ekim 29, 2009 5:05 pm

oroner Kalp Hastalığı'ndan KORUNMA :

Yaş, cinsiyet, kalıtım gibi
unsurlardan kaçamayız. Kadınlarda menapozu geciktirici ilaç kullanmak
ise (bu ilaçların dolaylı olarak KKH oluşumunda rol oynaması nedeniyle)
sakıncalıdır.İkinci grup unsurları değiştirmek ve koroner kalp
hastalığından korunmak ise bizim elimizdedir. Sigara bırakılabilir, en
azından azaltılır.Hipertansiyon tuz kullanımı kısıtlanarak ve ilaçlarla
kontrol edilebilir.Diabet (şeker hastalığı) diyet ve ilaçlarla kontrol
altına alınabilir.Alkol ve kahve kullanımı
azaltılmalıdır.Değiştirilebilir faktörler içinde önlenmesi belki de en
zor olanı strestir. Kişinin kendi iradesi, çevre ve ailesinin yardımı,
gerekirse psikiyatrist ve psikologların tedavisi ile stres yenilebilir.
Sürekli stres altında kalan kişiler öncelikle stresin nedenlerini
düşünmeli, bunları ortadan kaldırmaya çalışmalı veya bunlardan mümkün
olduğunca uzak durmalıdır.Bir çeşit kan yağı olan kolesterol total
(toplam) düzeyinin azaltılması ve kolesterolün bir alt ünitesi olan
HDL-Kolesterol düzeyinin artırılması diyet ve (gerekirse) ilaçlarla
sağlanabilir.spor ve egzersiz, akupunktur, bitki çayları, (hekim
gerekli görürse) ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi (ameliyat). Bunlar
yapılırken dikkat edilmesi gereken nokta kiloların yavaş yavaş ve uzun
zamanda verilmesidir; unutulmamalıdır ki hızlı verilen kilolar yine
hızlı bir şekilde yerine gelebilir.Hareketsiz (sedanter) yaşamdan
mümkün olduğunca kaçınmalı; örneğin yakın mesafeler için araba
kullanmamalı, asansör yerine merdivenleri tercih etmeli, hergün düzenli
yürüyüşler ve egzersizler yapmalıdır. Yalnız sporu yaşımıza ve
bünyemize göre yapmalı, vücuda aşırı yüklenmemelidir. Gut hastalığı
varsa hekimin vereceği ilacı düzenli kullamalı, protein diyetine
uyulmalıdır. Hiperkalsemi (kan kalsiyum düzeyinin yüksek olması) kan
tahlillerinde saptanmışsa doktora başvurmalıdır, kontrol altına
alınmalıdır.Bayanların oral kontraseptif denen doğum kontrol haplarını
uzun süreli kullanmaları KKH açısından sakıncalıdır, mümkünse diğer
doğum kontrol yöntemleri kullanılmalıdır. Bu ilaçlar kullanılmadan önce
hekime danışmada fayda vardır.

Hastalığın Seyri

Koroner
kalp hastalığında en çok korkulan olay; koroner damarlardan hiçbirinin
kalp kasının kanlanmasını (dolayısıyla oksijenlenmesini) yeterince
sağlayamaması, böylece kalbin kasılamaması ve vücuda kan
gönderememesidir. Bu olay halk arasında kalp krizi olarak bilinen
"myokard infarktüsü"dür.

Koroner kalp hastalığı bu safhalara
gelinmemesi için zamanında teşhis konulup tedavi edilmelidir; en güzeli
ise şüphesiz, daha hiç bu rahatsızlıklar yokken risk faktörlerinin
belirlenip bunlardan mümkün olduğunca korunmaktır.

Özellikle belli bir yaştan sonra düzenli aralıklarla kalp muayenesi, tansiyon ölçümleri ve check-up yaptırmak hayati önem taşır.

KAYNAKLAR:
1.Fuster
V. Atherosclerosis-thrombosis and vascular biology. Cecil Textbook of
Medicine. Eds. Goldman L, Bennet JC. WB Saunders Company. 21st edition,
2000, 258-296.
2.Theroux T. Angina pectoris. Cecil Textbook of
Medicine. Eds. Goldman L, Bennet JC. WB Saunders Company. 21st edition,
2000, 296-303.
3.Sobel BE. Acute myocardial infarction. Cecil
Textbook of Medicine. Eds. Goldman L, Bennet JC. WB Saunders Company.
21st edition, 2000, 296-319.
4. ACC/AHA 2002 Guideline Update for
the Management of Patients with Unstable Angina and Non-ST-Segment
Elevation Myocardial Infarction. J Am Coll Cardiol 2000;36:970-1056.

5.
Acute Myocardial Infarction: ACC/AHA Practice Guidelines for the
Management of Patients with Acute Myocardial Infarction. J Am Coll
Cardiol 1996; 28: 1328-428. (1999 Web Version )
Admin
Admin
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 2831
Kayıt tarihi : 25/06/09
Nerden : İstanbul
Yaş : 33
Cinsiyet : Erkek

https://duygusuzifade.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz