Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Kalp Nedir?

Aşağa gitmek

Kalp Nedir? Empty Kalp Nedir?

Mesaj tarafından Admin Perş. Ekim 29, 2009 5:19 pm

Kalp

kalp ağrısı
kalp üzerinde hissedilen ağrıya tıp dilinde
prekardiyal ağrı denir. kalp ağrısı nefes darlığı ve şok ile görülürse;
enfarktüs krizinden şüphe edilir. Bu gibi durumlarda hastayı fazla
hareket ettirmemek, istirahat etmesini sağlamak ve doktora başvurmak
gerekir. Kalbin ön kısmında devamlı olarak ağrı varsa; nedeni
psikolojik olabilir.

kalp hastalıkları
Düzensiz bir hayat,
yorgunluk, sinir bozuluğu, şiddetli romatizma veya doğuştan meydana
gelen kalp hastalıklarında; daha geniş bir ifadeyle bütün kalp
hastalıklarında aşağıdaki maddelere dikkat etmek gerekir.
Sinirlenmeyin. Sigarayı bırakın. Şişmanlamamaya ve kilonuzu muhafaza
etmeye çalışın. Fazla yorucu işler yapmayın. Uyku ve dinlenmenizi ihmal
etmeyin. Koşmayın, acele etmeyin. Her gün bir öncekinden daha iyi
olduğunuza inanın. Kabız olmamaya dikkat edin. Çürük dişleriniz varsa,
tedavi ettirin. Fazla miktarda yağlı sığır veya koyun eti, sütlü şeyler
yemeyin. Konserve, pastırma, salam, peynir, turşu, balık ve çikolata
gibi şeyleri mümkün olduğunca azaltın. Yemeklere tuz koymayın.
Yemeklerinizi mısırözü, ayçiçeği veya haşhaşyağı ile hazırlayın. Bol
bol taze sebze ve meyve yiyin. Bol bol yoğurt yiyin.

kalp romatizması
Romatizma,
iyi tedavi edilmeyecek olursa; kalbin içindeki kapakçıklara yerleşir.
Bu kapakçıklardan; en fazla mitral kapakçık etkilenir ve daralıp,
sertleşir, büzülür. Daha çok kadınlarda görülen kalp romatizması sonucu
ortaya çıkan hastalığa mitral darlığı veya mitral stenoz denir. Hastada
nefes darlığı, kuru öksürük, sık sık soğuk alma, morarma, el ve
ayaklarda üşüme ve yorgunluk görülür. Tedavinin ilk şartı üzülmemek,
her gün bir öncekki günden daha iyi olduğuna inanmak ve doktorun
tavsiyelerine uymaktır.

kalp yetmezliği
Kalbin sağ, sol veya
her iki karıncığının; içindeki kanı, her vuruşunda muntazaman
boşaltamaması şeklinde ortaya çıkar. Üç şekilde görülür. Sol kalp
Yetmezliği : Hastada nefes darlığı ve kuru öksürük vardır. Geceleri
daha zor nefes alır. Çarpıntı, baygınlık ve terleme görülebilir. Buna
kalp astımı adı verilir. Nedeni; aort veya mitral kapaklarının
hastalanması veya koroner rahatsızlığıdır. Sağ kalp Yetmezliği :
Hastanın ayak ve ayak bilekleri şişer. Buralara, parmakla bastırılınca
bir süre çukur kalır. El, ayak ve yüzde morarmalar; hazımsızlık ve
iştahsızlık görülür. Nedeni, mitral kapağı hastalığı, müzmin bronşit
veya doğuştan olan kalp hastalığıdır. Kaonjestij kalp Hastalığı : Sağ
ve sol kalp yetersizliği bir arada olduğu zaman görülür. Nedeni aort
veya mitral kapaklarının hastalanması, müzmin bronşit veya akciğer
hastalıkları, romatizma ve tiroid hastalıklarıdır. Aşağıdaki
tavsiyelere uymak gerekir: Sigara içmeyin. Yemeklere fazla tuz
koymayın. Uykularınızı ihmal etmeyin. İstirahat edin ama devamlı olarak
yatmayın. Sinirlenmeyin, üzülmeyin, her şeyi kendinize dert etmeyin.

normal kalp atışları
0
- 1 yaşları arasında; dakikada 120-140 1 - 3 yaşları arasında; dakikada
90-120 3 - 7 yaşları arasında; dakikada 90- 100 7 - 20 yaşları
arasında; dakikada 80 - 90 20 yaşından sonra; dakikada 60-80 arasında
değişir. Her yaş grubunda; normal atışın 1 fazlası; kalbin hızlı
attığını gösterir. Kalbin atışları, göğüsten, köprücük kemiği
üzerindeki nabızdan veya el bileğinin dış kısmında, kemikle kiriş
arasındaki yerden sayılabilir. Taşikardi; her zaman kalp hastalığının
belirtisi değildir. Çünkü koşmak, sindirilmesi güç şeyler yemek,
heyecanlanmak, sigara, içki, çay, kahve içmek, zehirlenmek, bazı
ilaçlar ve kadınların aybaşı halleri taşikardiye neden olabilir. Bu
çeşit taşikardi, nedenin ortadan kalkmasıyla geçer. Ancak kalp
hastalıkları, böbrek hastalıkları, ateşli hastalıklar ve zehirlenmeler
de taşikardi yapar. Bu nedenle, doktora başvurmak gerekir.

aorta
kalpten
çıkan, vücudun en büyük damarı, kalpten çıktıktan sonraki kavisli
bölümüne arcus aorta, göğüs kafesi içersinde seyreden kısmına torasik
aorta ve karın içersinde seyreden bölümüne de abdominal aorta denir.

astım
Hasta,
kriz geldiği zaman soluk almakta zorluk çektiğini zanneder, gerçekte
nefes vermekte zorluk vardır. Bunun nedeni de, akciğerlerdeki küçük
hava borularının daralmasıdır. Buralardan geçen hava, ıslığa benzeyen
bir ses çıkarır, ki buna hırıltı denir. Astım, bir kaç grup nedenden
kaynaklanır. Bunların başında da bünye gelir. Yani, bazı kimselerde baş
ağrısı ne kadar tabi bir şeyse, diğerlerinde de astım o kadar doğaldır.
Bazı kimseler, toz, kıl, yumurta, süt, aspirin, çiçek tozu ve benzeri
şeylere karşı hassastırlar. Bu hassasiyet, astım krizleri şeklinde
kendini gösterir. Tedavi için, hastayı etkileyecek bu unsurların
ortadan kaldırılması yapılacak ilk iştir. Aşırı heyecan veya korku da
astım krizine yol açabilir. Bu gibi durumlarda hastayı sakinleştirmek
yapılacak ilk iştir. Bazı kimselerde de, Had Bronşit sonucu astım krizi
görülebilir. kalp yetmezliği de astım krizine neden olabilir.

aybaşı kanamasının uzun sürmesi
Normal
aybaşı kanaması 2-7 gün devam eder. Bazı kimselerde bu süre uzar. O
zaman rahimde ur veya kist olduğundan, yumurtalıkların üşütülmüş
olmasından, sinir veya kalp hastalığından şüphe edilir. Tedaviye
geçmeden önce esas nedeni bulmak gerekir. Önemli bir durum yoksa
aşağıdaki reçetelerden arzu edilen uygulanır.

bademcik iltihabı
Bademciklerin
iltihaplanmasına tıp dilinde tonsilit denir. Bademcikler şiş, kırmızı
ve yeşilimtrak beyaz renkte cerahatlı görünümdedir. Yutkunma sırasında
ağrı yapar. Hastada kırıklık, baş ağrısı ve vücut ağrıları vardır.
Hastalık birdenbire üşütme ve ateş ile başlar. Gereği gibi tedavi
edilmezse orta kulak iltihabı, böbrek iltihabı, romatizma ve kalp
hastalıklarına neden olabilir.

başdönmeleri
Hasta, kendisinin
veya etrafındaki eşyanın boşlukta döndüğünden şikayet eder. Tıp dilinde
vertigo denen baş dönmelerinin nedenleri çeşitlidir. Bunlardan
başlıcaları şunlardır: Kulak ağrısı. Araç tutmaları. Ani hava değişimi.
Bazı göz hastalıkları. İlaç zehirlenmeleri. Düşük veya yüksek tansiyon.
Damar sertliği ve bazı kalp hastalıkları. Kansızlık ve kan
hastalıkları. Mikrobik hastalıklar. Beyin hastalıkları. Sara ve bazı
ruh hastalıkları. Tedaviye başlanmadan önce hastalığın gerçek nedeninin
tespit edilmesi gerekir. Baş dönmelerine yapılacak ilk iş; hemen
oturmak veya öne eğilmek ve mümkünse hemen yatmaktır. Baş dönmesi sık
sık oluyorsa mutlaka bir doktora gitmek gerekir.

bayılmalar
Geçici
olarak uyanıklık halinin kaybolmasına halk arasında bayılma tıp dilinde
senkop denir. Bu durumda beyin hücrelerine giden oksijen azalmıştır.
Bayılmanın nedeni; yorgunluk, uzun süre ayakta kalmak, ani heyecanlar,
tansiyon yüksekliği, gebelik, kansızlık, damar sertliği ve kalp
hastalıklarıdır. Bayılmadan önce baygınlık hissi gelir. Sonra yüz kül
rengini alır. Arkasından da terleme, çarpıntı, göz kararması ve baş
dönmesi görülür. Bu gibi durumlarda yapılacak ilk iş hastayı hemen
yatırmak, elbise ve çamaşırlarını gevşetmektir. Sonra yüzüne su
serpilir ve amonyak koklatılır.
Admin
Admin
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 2831
Kayıt tarihi : 25/06/09
Nerden : İstanbul
Yaş : 33
Cinsiyet : Erkek

https://duygusuzifade.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Kalp Nedir? Empty Geri: Kalp Nedir?

Mesaj tarafından Admin Perş. Ekim 29, 2009 5:19 pm

cor
kalp.

çarpıntı
Tıp dilinde palpitasyon denilen
çarpıntının nedenleri çeşitlidir. Bir kalp hastalığı söz konusu
değilse; fazla sigara içmek, alkol, yorgunluk, sinirlenmek, kansızlık,
hazımsızlık, çay, kahve veya zehirlenmelerden kaynaklanabilir.

defibrilatör
Kalbin normal dışı hızlı atımını durdurarak tekrar normal kalp ritmine dönmesini sağlayan araç.

ekokardiyografi
kalp, damar sisteminin teşhisinde kullanılan ultrasonik bir yöntem.

ekstrasistol
Kalbin
normal atışlarına, fazladan atış eklenmesine Ekstrasistol bir başka
deyişle fazladan atış denir. Kalbin bir atışı, vaktinden önce olur.
Sonra, bir süre atış olmaz. Bu atışlar, tek tek veya arka arkaya
meydana gelir. kalp hastalıklarında görüldüğü gibi; fazla sigara, içki
içmek; heyecanlanmak ve hazmı güç yemeklerden sonra da görülebilir.

elektrokardiografi
kalp adelesinin faaliyetlerinin grafik olarak gösterilmesi.

enfarktüs
Kalbi
besleyen büyük damarlardan birinin aniden tıkanması sonucu ortaya çıkan
bir durumdur. Enfarktüs krizi geçiren hasta; kalp bölgesinde ani bir
ağrı hisseder. Bütün benliğini ölüm korkusu sarar. Nefes almakta zorluk
çeker. Yapılacak ilk iş, hastanın 45 derece bir meyille oturmasını
sağlamaktır. Sonra; vakit geçirmeden doktor çağrılır. Enfarktüs krizini
atlattıktan sonra kesin istirahat ve doktorun dediklerine uymak şarttır.

gastrit
Midenin
iç yüzündeki zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır.
Mide iltihabı veya mide nezlesi de denir. Hazırlayıcı nedenler : Ağır
yemekler, fazla kuru veya sert yiyecekler, hamur işleri, tatlılar, acı
ve baharatlı yiyecekler, alkol, fazla miktarda çay, kahve veya sigara
içmek, yemek saatlerinin düzensiz olması, çabuk çabuk ve çiğnemeden
yemek, fazla ilaç kullanmak, ateşli hastalıklar, karaciğer veya safra
kesesi hastalıkları, kalp hastalıkları veya romatizmadır. Tedaviye
başlamadan önce hastalığın nedenini tespit etmek gerekir. Belirtileri :
Mide ağrısı, bulantı veya kusma, baş ağrısı, iştahsızlık, aniden çıkan
ateş, baş dönmesi, dilde beyaz pas, yorgunluk görülür. Midenin üzerine
bastırlınca da ağrı hissedilir. Bu belirtiler özellikle ilk bahar ve
son bahar aylarında artar. Tedavisi : Perhiz ve istirahat şarttır.
Hastalığı doğuran nedenler ortadan kaldırılır. Hafif yiyecekler yenir.
Aspirin gibi ilçlar kullanılmaz. Yemekler, yavaş yavaş ve çok
çiğnenerek yenir.

ginseng
Ginseng kalp kuvvetlendirici ve yorgunluğu gidericidir. Cinsel gücü artırıcı etkileri vardır.

gözkapağı şişliği
Gözkapakları,
çoğunlukla fazla ağlama sonucu şişer. Nezle veya kızamık sırasında da
görülür. Bunlardan başka, kalp, böbrek, hastalıkları veya beze
iltihaplanmasının da bir işareti olabilir. Bazı kimselerde de
alerjiktir.

hıçkırık
Solunum kasları ve özellikle diyaframın
uyarılması sonucu ortaya çıkar. Tıp dilinde singultus denir. Nedenleri
çeşitlidir. Basit hıçkırıklar; çoğunlukla mide gazı, sıcak ve baharatlı
yemekler, sinir bozukluğundan kaynaklanır. Ayrıca; bazı kalp,
karaciğer, bağırsak ve pankreas hastalıkları, zatülcenp veya zatürreede
de görülebilir. 3 saatten fazla süren hıçkırıklarda, doktora başvurmak
gerekir.

ishal
İshal; normal katılıktaki dışkının sulu veya
yumuşak; sümüklü, kanlı veya yağlı bir şekil alıp, sık sık tuvalete
çıkmak ihtiyacını doğurmasıdır. Bazen de ağrı yapar. İshal ve
kabızlığın birbiri ardınca sık sık görülmesi kesinlikle ihmal
edilmemesi gereken bir durumdur. İshale halk arasında amel ve sürgün;
tıp dilinde ise diare denir. İshalin nedenleri arasında; yiyeceklerin
bozuk olması, veya yiyecek çeşitlerinin değişikliği, üşütme, isteri,
bağırsak hastalıkları, kolera, dizanteri, tifo, nefrit, kalp, karaciğer
veya akciğer hastalıkları sayılabilir. Bu nedenle kısa sürede geçmeyen
ishallerde mutlaka doktora başvurmak gerekir. Neden ne olursa olsun
tedavinin ilk şartı sıkı bir perhizdir. Hastaya açık çay, maden suyu
içirilir, yoğurt yedirilir. Sütlü ve yağlı yiyecekler verilmez, peynir
yedirilmez. Bol limonlu pirinç çorbası ve patates püresi yedirilir. Her
saat başı bir elmayı yemesi tavsiye edilir.

iştahsızlık
Soğuk
algınlığı, mide rahatsızlıkları, bağırsak hastalıkları, karaciğer
hastalıkları, safra kesesi hastalıkları, böbrek veya kalp hastalıkları,
kadınlarda aybaşı halleri, isteri, yorgunluk, can sıkıntısı,
iştahsızlık gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Tedaviye yemekleri
belirli saatlerde yemeye alışmakla başlanabilir. Üzücü ve sıkıcı
olaylardan uzak durmaya çalışılır. Nedeni bulmak için doktora
başvurulur.

kafur
Camphora Sinir sistemi, solunum ve kalp üzerinde uyarıcı etkileri vardır.

kanda kolestrol yüksekliği
Kolestrol,
kanda, sinirlerde, beyinde, karaciğerde, dalakta, böbrek üstü
bezlerinde ve safrada bulunan, yağ yapısında, kristal gibi beyaz
görünümde bir maddedir. Görevi dokulardaki su dengesini sağlamak,
alyuvarları zehirlere karşı korumak, sinir dokularının dayanıklığını
sağlamak ve deri altında, dışarıdan gelecek mikroplara karşı
koruyuculuk yapmaktır. 100 gram kanda; 180-230 miligram kolestrol
bulunur. Bu miktar normaldir. 230 miligram kolestrol miktarı, kanda
kolestrolün yükselmiş olduğuna işarettir. Tedavi edilmezse;
damarsertliği, beyin ve kalpteki ince damarların tıkanmasına neden
olur. Meydana Gelişi : Böbrek üstü bezleri, husyeler, yumurtalıklar
bünyenin ihtiyacı olan kolestrolü imal ederler. Ayrıca hayvansal
yağlar, süt, yumurta ve bitkisel hormonlarla da kolestrol alınır.
Kanda, kolestrolün yükseldiğini anlamak için bir seri test yapmak
gerekir. Ayrıca, hastanın cildinde oluşan sarı lekeler, göz altlarında
beliren siyah halkalar, göz akında görülen sarı lekecikler, genel
yorgunluk, iştahsızlık, hazımsızlık, baş dönmesi, baş ağrısı, görme
zayıflığı, ağız acılığı, nefes ve ter kokusu kolestrolün yükselmiş
olduğuna işaret olabilir.

kuduz
Kuduz hayvanın ısırması ve
salyasının insan vücudundaki herhangi bir sıyrıktan girip, kana
karışması sonucu ortaya çıkan bulaşıcı ve öldürücü bir hastalıktır. Tıp
dilinde rabies veya hydrophobia denir. Kuduz virüsü, vücuda girdikten
sonra sinir sistemine yerleşerek, beyne kadar gelir ve orada iltihap
yapar. Bu iltihaplanma, ısırıldıktan sonra geçen 7 ila 60 gün arasında
meydana gelir. Bu nedenle kuduz aşısının bu süre içinde yapılması
gerekir. Kuduz belirtileri ortaya çıktıktan sonra yapılacak kuduz aşısı
ile kuduz serumunun kıymeti yoktur. Kuduz hastalığının başlangıcında,
yorgunluk, durgunluk, sinir bozukluğu, baş ağrısı ve kalpte sıkışma
görülür. Hasta yerinde duramayacak kadar sıkıntılıdır. Bir süre sonra
boğaz ve solunum yollarındaki kramplar başlar. Bu dönemde sudan da
korkmaya başlar. Kuduz şüphesi olan bir hayvan ısırdıktan sonra
ısırılan yerden bol kan akıtılır. Sonra oksijenli suyla yıkanıp,
tentürdiyot sürülür. Bu işlem sık sık tekrarlanır.
Admin
Admin
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 2831
Kayıt tarihi : 25/06/09
Nerden : İstanbul
Yaş : 33
Cinsiyet : Erkek

https://duygusuzifade.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Kalp Nedir? Empty Geri: Kalp Nedir?

Mesaj tarafından Admin Perş. Ekim 29, 2009 5:19 pm

mide ülseri
Midenin iç yüzündeki belirli bir kısmın aşınması sonucu
meydana gelen yaraya mide ülseri denir. Sinir bozukluğu, midede asit
fazlalığı, zamanında ve iyi tedavi edilmeyen gastrit, mide zafiyeti,
karaciğer yetersizliği veya safra azlığı, kalp hastalıkları,
sindirilmesi güç yiyeceklerin aşırı derecede kullanılması, haddinden
fazla sigara, çay, kahve veya asit yapıcı meşrubat içmek, alkol
kullanmak veya bazı ilaçların uzun süre kullanılması mide ülserini
doğuran nedenler arasındadır. Hastalığın başlangıcında mide ekşimesi ve
ağırlık hissi vardır. Hastanın ağzına, sık sık ekşi su gelir. Tat alma
duygusu hafiflemiştir, dil paslıdır, hastanın rengi solmuştur. Karnın
üst kısmına bastırılınca, acıma hissedilir. Bu belirtiler ortaya
çıktıktan sonra; en kısa zamanda tedaviye geçilmezse; yemeklerden 2-3
saat sonra sırta doğru yayılan şiddetli mide ağrıları başgösterir. Baş
dönmesi ve terleme de görülür. Bu devrede, kusma ile bir miktar kan da
görülebilir. Bazı kimselerin büyük abdestleri katran gibi olur. Bu
işaretler, ülserin ilerlemiş olduğunu gösterir. Mide ülseri, bilhassa
ilk bahar ve son bahar aylarında, çok rahatsız edici bir hal alır. Ağrı
ve kanamalar artar. Mide ülseri, başlangıcında teşhis edilip de
tedaviye başlanılacak olursa, telaşlanmaya ve korkmaya gerek yoktur. Bu
durumda yapılacak ilk iş, üzüntüye kapılmamak, aksine bütün
üzüntülerden sıyrılmaya gayret sarfetmektir. Sonra tedaviye yardımcı
olmak amacıyla aşağıdaki hususlara kesinlikle uymak gerekir. - Tedavi
süresince istirahat edin - Yemeklerinizi, her gün belirli saatlerde
yiyin - Bağırsaklarınızın düzenli bir şekilde çalışmasını sağlayın -
Sigara, çay, kahve ve alkolü bırakın - Diş sağlığına önem verin - Süt
ve sütlü yiyecekler, yumurta, kızarmış ekmek, tereyağı, pelte ve
haşlanmış balık, sebze püreleri ve patates yemeğini sofranızdan eksik
etmeyin.

nefes darlığı
Tıp dilinde dispne denilen nefes
darlığı önemli bir hastalığın belirtisi olabilir. Spor yaptıktan,
koştuktan veya yorucu bir iş yaptıktan sonra nefes darlığı normal
sayılabilir. Ancak ortada neden yokken nefes darlığından şikayet etmek
mutlaka üzerinde durulması gereken bir konudur. Çünkü kansızlık, kalp
hastalıkları, mide hastalıkları, bronşit, tiroid bezinin büyümesi,
akciğer hastalıkları, zatürree, astım, zehirlenme, şişmanlık, nefes
darlığına neden olabilir. Nefes darlığından şikayet edenlerin sigarayı
kesinlikle bırakmaları, ağır yemekleri de terk etmeleri gerekir.

onikiparmak bağırsağı ülseri
İncebağırsağın
25 santimetre kadar olan ilk bölümüne onikiparmak bağırsağı denir. C
harfi görünümündedir. Onikiparmak bağırsağında meydana gelen ülsere tıp
dilinde duodenum ülseri denir. Tedavi eidlmeyen gastrit, fazla asit,
sinir bozukluğu, düzensiz hayat, gürültü, fazla miktarda sigara, çay,
kahve ve alkol kullanmak, safra kesesi veya karaciğer yetersizliği,
kalp hastalıkları, hormon dengesizliği, dengeli bir şekilde
beslenememe, çok sıcak veya çok soğuk yiyecekler, haddinden fazla et,
hamur işleri veya baharatlı yiyecekler ve bazı ilaçlar; onikiparmak
bağırsağında ülserin meydana gelmesine yardımcı olur. Hasta, mide
ekşimesi ve ağzına ekşi su gelmesinden şikayet eder. Ayrıca dili paslı,
rengi solgundur, baş dönmesi ve fazla terleme de görülür. Midesinin
üstüne basılınca, ağrı hisseder. Yemeklerden sonra da göğse doğru
yayılan bir ağrı belirir. Bu belirtiler, ilk bahar ve sonbahar
aylarında daha da artar. Tedavi için yapılacak ilk iş, hastalığı
doğuran nedenleri ortadan kaldırmak, yemekleri az, fakat sık sık yemek,
istirahat etmek ve üzüntüden uzak yaşamaya gayret etmektir.

ödem
Vücudun
anormal derecede su toplamasına halk arasında istiska; tıp dilinde ise
ödem denir. Veya hidrofizi denir. Yüzde, ellerde, ayaklarda veya
karında ağrısız şişlikler görülür. Bu şişkinliklerin kaynağı kalp,
karaciğer veya böbrek hastalıklarıdır.

ödem (edema)
Vücutta
anormal miktarda su toplanmasıdır. kalp, damar ve böbrek
hastalıklarının bir belirtisi olabildiği gibi bazı allerjik durumlarda
ve beyin travmalarında ciddi sonuçlar doğurabilir.

öksürük
Çoğunlukla,
göğüs, boğaz veya karın boşluğunda meydana gelen bir rahatsızlığın
belirtisi olarak ortaya çıkan öksürüktür 3 grupta toplanır. - Kuru
öksürük Nezle, boğaz iltihabı, bademcik iltihabı, fazla sigara içmek,
sindirim bozuklukları, gastrit, ishal, kabızlık, bağırsak solucanları,
kalp hastalıkları ve ses tellerinin hastalanmasından kaynaklanan
öksürükler balgamsızdır, yani kuru öksürüktür. - Nöbet şeklinde gelen
öksürükBu çeşit öksürük, boğmaca veya ciğer şişmesi; gırtlak veya hava
borusunun tahriş olması, veya astımdan kaynaklanır. Bu çeşit öksürükte
pek az balgam görülür. - Balgamlı öksürük Bu çeşit öksürük, sık sık
tekrarlar. Hastada hırıltı vardır. Balgam çıkarır ve nefesini dışarı
vermekte zorluk çeker. Balgamlı öksürük; Bronşit, astım, sinüs
iltihabı, müzmin sinüzit, kalp hastalıkları veya tüberküloz'un bir
işareti olabilir. Öksürük, nasıl olursa olsun, ihmal edilmemesi ve
mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır

pacemaker
kalpte atımların başlamasını uyaran otonom merkez.

palpitasyon
kalp çarpıntısı.

romatizma
Umumiyetle
eklem, kas ve sinir sistemini etkileyen hastalıklara romatizma denir.
Romatizma ağrıları, vücudun her tarafında görülebilir. Halk arasında,
romatizma ağrılarına yel denir. Şişmanlık, hormon dengesizliği,
karaciğer yetersizliği, beslenme dengesizliği, mide ve bağırsak
bozuklukları, çürük dişler, sinüzit, bademcik iltihapları ve yaşlılık
romatizmayı hazırlayan nedenlerin başında gelir. Ayrıca, soğuk ve
rutubet de çok önemli rol oynar. Romatizmalı yerlerde ağrı, yanma veya
üşütme ve şişlikler görülür. Ağrı bazen dayanılmaz dereceye varır.
Hareket etmekte de güçlük çekilir. Tedavi edilmezse, kalp kapağı
hastalığı veya bir başka hastalığa neden olur.3 çeşit romatizma vardır:
- Akut eklem romatizması - Romatoid artrit - Dejeneratif romatizma

sinirsel ağrılar
Bu
çeşit ağrılar, genelikle küt ağrı şeklindedir. Vücudun her yerinde
hissedilebilir. Ama, çoğunlukla kalp çevresindeki ağrılardan şikayet
edilir. Bazı kimseler de başlarını tıpkı bir çember gibi sıkan baş
ağrılarından şikayet ederler. İşte bu çeşit ağrılar, bedeni bir
arızadan kaynaklanmıyorsa, sinirsel ağrılardır.

şeker hastalığı
Vücudun
şeker yakmasında ortaya çıkan bozukluğun neden olduğu bir hastalıktır.
Tıp dilinde diabet denir. Pankreas, kandaki şeker miktarını kontrol
eden ve adına insülin denilen bir madde salgılar. Pankreas bu görevini
yerine getirmezse, kandaki fazla şeker, karaciğere depo edilir. Aç
karnına alınan 100 gram kanda 80 miligram şeker vardır. Bu miktar
yemekten 1-2 saat sonra 140 miligrama kadar yükselir. Kandaki şeker
miktarı hastalığın durumuna göre aşağıdaki gibi tespit edilir. Şeker
durumu Açken Yemekten 1-2 saat sonra Normal kimselerde 80 mg. 140 mg.
Orta derecede 130 mg. 190 mg. Ağır derecede 160 mg. 215 mg. 2 çeşit
şeker hastalığı vardır. - Şekersiz Diabet : Hipofiz bezinin arka
tarafından salgılanan antidiüretik hormonun yetmezliği sonucu ortaya
çıkan bu çeşit şeker hastalığına, tıp dilinde diabetes insipidus denir.
- Şekerli Diabet :Pankreasın salgıladığı insülin yetmezliği sonucu
ortaya çıkan bu çeşit şeker hastalığına, tıp dilinde diabetes mellitus
denir. Şeker hastalığını doğuran nedenler dengesiz beslenme, şişmanlık
veya sinir bozukluğudur. Bazı kimselerde de irsiyet önemli bir rol
oynar. Hastalığın başlangıcında çok yemek ve su içmek ihtiyacı vardır.
İdrar miktarı da artar. Kadınların idrar yapma yerlerinde kaşıntı
vardır. Ayrıca devamlı yorgunluk hali görülür. İleri safhada devamlı
baş ağrısı, el ve ayak titremeleri, iştahsızlık, aseton kokusuna benzer
nefes kokusu, ter kokusu, adele krampları, hafıza zayıflığı, kısmi veya
tam felç, iyileşmeyen yaralar ve uykuda sayıklama görülür. Şeker
hastalığı tedavi edilmezse sonuç damar sertliği, kalp yetmezliği, göğüs
anjini, görme zayıflığı, katarakt, karaciğer hastalıkları, siroz
olabilir. İki çeşit şeker koması vardır. - Diabetik Koma aha ziyade
şeker hastalarında görülür. Nedeni, insülin verme zamanını geçirmek,
gerektiğinden az miktarda insülin vermek, bağırsak iltihabı, bademcik
iltihabı, grip veya iyileşmeyen yaralardır. - Şeker Eksikliği Koması :
Tıp dilinde hipoglisemi adı verilen bu çeşit koma, terleme, titreme,
çırpınma huzursuzluk, şiddetli açlık, ve aşırı duygusallıkla başlar.
Nedeni, fazla miktarda insülin vermek veya çok miktarda karbonhidratlı
yiyeceklerle beslenmektir. Şeker hastaları haftada en az iki kere ılık
banyo yapmalıdır ve sonra da vücutlarının her tarafını ılık bir havlu
ile ovmalıdır. Kabız veya ishal olmamalıdırlar. Perhiz yapmalıdırlar.
Erken yatıp erken kalkmalıdırlar. Ağız, boğaz ve diş sağlığına aşırı
özen göstermelidirler. Masaj, beden hareketleri ve açık havada yürüyüşü
ihmal etmemelidirler.

şişmanlık
Şişmanlık, alınan kalori
miktarının yakılan kaloriden daha fazla olması sonucu ortaya çıkan bir
metabolizma bozukluğudur. Tıp dilinde obesite denir. İstatistiklere
göre şişmanların daha çabuk yaşlandıkları, şeker hastalığı, damar
sertliği, kalp hastalıkları, karaciğer ve safrakesesi hastalıkları,
tansiyon yüksekliği, akciğer hastalıkları, romatizmal hastalıkların
tehdidi altında bulundukları belirtilmektedir. Bu nedenle şişmanlıktan
kurtulmak için diyet ve beden hareketleri yapmak gerekir.

tansiyon
Kan
basıncına tansiyon denir. kalp her kasılışında belirli miktardaki kanı
atardamarlara pompalar. Bu sırada da, kan basıncı en yüksek seviyeye
çıkar. Buna büyük tansiyon denir. Kalbin iki kasılışı arasında geçen
zaman içinde ise, kan basıncı en düşük seviyeye iner. Buna da küçük
tansiyon denir. Büyük tansiyon ile küçük tansiyon arasındaki fark da
nabız basıncını gösterir. Tansiyon yaşa bünyeye ve tansiyon ölçüldüğü
andaki ruhi veya bedeni duruma göre farklılık gösterir. Yaşlandıkça
tansiyon yükselmesi normaldir.
Admin
Admin
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 2831
Kayıt tarihi : 25/06/09
Nerden : İstanbul
Yaş : 33
Cinsiyet : Erkek

https://duygusuzifade.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz