Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Ateş Nedir / Ateşlenme Nedir

Aşağa gitmek

Ateş Nedir / Ateşlenme Nedir Empty Ateş Nedir / Ateşlenme Nedir

Mesaj tarafından Admin Paz Ekim 18, 2009 11:11 am

ateş
Vücut sıcaklığının yükselmesine ateş denir. Vücut sıcaklığı
bedenin her yerinde aynı değildir. Örneğin; termometre ağıza
konulduğunda görülen ısı, koltuk altına konulduğunda gösterdiği ısıdan
0,5 derece daha düşüktür. Diğer taraftan, vücut ısısı gün boyunca da
0,5 derece oynar. Sabahın erken saatlerinde ısı düşük, akşam
saatlerinde yüksektir. Vücut ısısı 36,2 - 37,5 arasında ise normaldir.
ateşle birlikte; üşütme, titreme, baş ağrısı, bunalma, huzursuzluk,
vücut kırgınlığı, iştahsızlık, kabızlık, sayıklama, havale veya koyu
renkli idrar çıkarmada görülebilir. ateşin nedeni, genellikle soğuk
algınlığı, grip, bademcik iltihabı, boğaz ağrısı, bronşit, sinüzit,
kulak iltihabı, bağırsak iltihabı veya böbrek hastalıklarından biri
olabilir. Bu nedenle tedaviden önce nedeni tespit etmek gerekir.

apirojen
ateş yükselmesine neden olan herhangi bir madde taşımayan.

aşırı aybaşı kanaması
Aybaşı
görme arasındaki süre normaldir. Fakat kanama çoktur ve normal
süresinden fazla devam eder. Nedenleri çeşitlidir: rahimde ur, rahim
çarpıklığı, yorgunluk, sinir bozukluğu, ateşli hastalıklar veya evlilik
hayatındaki uyuşmazlıklardan kaynaklanabilir.

ayak terlemesi
Ayakların
normalden fazla terlemesi genellikle ter bezlerinin aşırı derecede
çalışmasından kaynaklanır. Diğer taraftan, kalın çorap giymek, ateşli
bir hastalık veya normal vücut sıcaklığının düşmesi de ayak terlemesine
neden olabilir.

bademcik iltihabı
Bademciklerin
iltihaplanmasına tıp dilinde tonsilit denir. Bademcikler şiş, kırmızı
ve yeşilimtrak beyaz renkte cerahatlı görünümdedir. Yutkunma sırasında
ağrı yapar. Hastada kırıklık, baş ağrısı ve vücut ağrıları vardır.
Hastalık birdenbire üşütme ve ateş ile başlar. Gereği gibi tedavi
edilmezse orta kulak iltihabı, böbrek iltihabı, romatizma ve kalp
hastalıklarına neden olabilir.

bakteriemi
Bakterilerin veya bakteri toksinlerinin kana geçmesiyle oluşan ateş, titreme ile seyreden klinik tablonun adıdır.

baş ağrıları
Baş
ağrıları çeşitli nedenlerden kaynaklanır. Bunlar; şöyle sıralanabilir.
Aşırı yemekten sonra görülen veya açlıktan kaynaklanan baş ağrıları.
Göz, kulak veya burun hastalıklarından kaynaklanan baş ağrıları. ateşli
hastalıkların neden olduğu baş ağrıları. Alkol kullanmanın neden olduğu
baş ağrıları. Kafa bölgesinde meydana gelen, kırık, ezik, çatlak veya
sarsıntılardan kaynaklanan baş ağrıları. Beyin urlarının neden olduğu
baş ağrıları. Kahve tiryakilerinde kahvesizlikten doğan baş ağrıları.
Kabızlık çekenlerde görülen baş ağrıları. Saralılarda görülen baş
ağrıları. Çikolata, sarımsak, lahana, yeşil biber, kuru yemiş yedikten
sonra görülen, alerjik baş ağrıları. Menenjit hastalığının neden olduğu
baş ağrıları. Fazla miktarda şekerli yiyecek yemekten doğan baş
ağrıları. Diş hastalıklarının neden olduğu baş ağrıları. Fazla çalışma
ve ruhi çöküntülerin neden olduğu baş ağrıları. Baş ağrılarının gerçek
nedenini bulabilmek için mutlaka doktora başvurulmalıdır.

boğaz iltihabı
Tıp
dilinde farenjit veya anjin adı verilen bu hastalığın nedenleri; nezle
ve grip gibi ateşli hastalıklarla, havadaki zararlı maddeler, sinüzit,
alkol veya sigaradır. Yapılacak ilk iş; istirahat etmektir. Mümkün
olduğu kadar az konuşmak da yararlıdır.

böbrek iltihabı
Böbreklerin
iç kısımlarının iltihaplanmasıdır. Tıp dilinde piyelonefrit adı
verilir. İki çeşiti vardır: Akut Böbrek İltihabı : Ani olarak ortaya
çıkan, titreme, kaburga altlarında ve yanlarında başlayıp, kasıklara
kadar yayılan bir ağrı ile kendini gösterir. Sık sık idrara gitmek
ihtiyacı duyulur. İdrar çıkarken de yanma ve ağrı hissedilir. İlk önlem
olarak belin iki yanına sıcak su torbası konur. Bol su, limonata ve
açık çay içilir. Kronik Böbrek İltihabı : Akut böbrek iltihabının
gereği gibi tedavi edilmemiş olması, kronik böbrek iltihabının başlıca
nedenidir. Hastada iştahsızlık, ateş, halsizlik, baş ağrısı, ağrılı
idrar etme ve bel ağrıları görülür. Yapılacak ilk iş, bol bol meyva
suları içmek ve aşağıdaki reçetelerden birini uygulamaktır. Ayrıca tuz
ve hayvani gıdalar azaltılmalıdır.

bronşit
Akciğerlere giden
havayollarının iç yüzündeki zarın iltihaplanmasıdır. Akut ve kronik
olarak iki gruba ayrılır. Akut Bronşit : Genellikle grip, kızamık,
boğmaca veya tifo gibi hastalıklar sırasında görülür. Sisli ve soğuk
havalarda çok rahatsız olurlar. Hastalığın başlangıcında kuru ve ağrılı
öksürük, az yapışkan balgam, sonraları sümüksü cerahatli balgam ile
hafif ateş ve halsizlik görülür. Mutlaka tedavi edilmesi gerekir.
Kronik Bronşit : Bu çeşit bronşitte; havayollarını yağlayan bezler
büyümüş, iç yüzlerinde bulunan tüyler görevini yapamaz olmuştur.
Mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Her iki bronşitte de yapılacak ilk iş
sigarayı bırakıp istirahat etmektir.

çiçek hastalığı
Tıp
dilinde variola denilen bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalık şiddetli
titreme ve 41 derece ateşle ortaya çıkar. Hastalık mikrobunun vücuda
girmesiyle ortaya çıkması arasında geçen süre 10-14 gündür. Hasta
istirahat ettirilir , başkaları ile görüşmesi yasaklanır. Doktorun
tavsiyelerine uyulur. Bol su ve şerbet içirilir.

çocuk felci
Omuriliğin
ön kordonlarının iltihaplanması sonucu felçle neticelenen bir
hastalıktır. Tıp dilinde poliomelitis denir. Bilhassa yaz ve sonbahar
aylarında görülür. Nedeni bir çeşit virüstür. Lağım sularının
yiyeceklere bulaşması, sineklerin taşıdığı mikroplar, hastalığa
yakalanmış kişinin ağız ve burnundan çıkan damlacıklarla bulaşır. Çocuk
felcine küçükler yakalanabileceği gibi büyükler de yakalanabilir.
Hastalık mikrop kapıldıktan 7-21 gün içinde ortaya çıkar. Hastada ateş,
baş ağrısı, boğaz ağrısı, kusma, yorgunluk, boyunda kasılma, ve sırt
ağrıları vardır. Hastalığın ilk günlerinde gerekli tedaviye
başlanmazsa, özellikle kol ve bacaklarda felç görülür. Hastalığın
başlangıcında hastayı diğer kimselerden ayırmak ve yatırmak gerekir.
Çocuk felcinden korunmak için Salk aşısı veya Sabin aşısı yaptırmak
gerekir. Bu aşının ilki çocuk 6 aylık olmadan önce, ikincisi ilk aşıdan
2 ay sonra, üçüncüsü, ikinci aşıdan 6 ay sonra yapılır. 5 ve 15
yaşlarında da tekrarlanır. Tedavi için mutlaka doktora başvurmak
gerekir.

delirium
Zehirlenmeler, ateşli hastalıklar,
epilepsi, histeri ve akıl hastalıklarında görülebilen, titreme,
hallüsinasyonlar ve saldırganlıkla birlikte bilincin kaybolması
tablosuna verilen isim.

dizanteri
Bulaşıcı ve salgın bir
hastalıktır. Hastada, ishal görülür. Dışkısı kanlı ve sümüklüdür.
İştahsızlık karın ağrısı ve ateş de vardır Su veya besinlerle bulaşır.
İki çeşit dizanteri vardır. Amipli Dizanteri : Vücuda mikrop
girmesinden 10-21 gün sonra hastalık belirtileri ortaya çıkar. Hastada
kanlı ishal, ateş, karın krampları, kilo kaybı, ve halsizlik görülür.
Basilli Dizanteri : Mikrobun vücuda girmesinden 2-7 gün sonra
belirtileri ortaya çıkar. Hastalığın salgın halini almasında kara
sinekler başrolü oynar. Hastada; kanlı ve balgam kıvamında ishal, karın
ağrısı, halsizlik ve ateş görülür. Yapılacak ilk iş; hastayı,
sağlamlardan ayırmaktır.
Admin
Admin
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 2831
Kayıt tarihi : 25/06/09
Nerden : İstanbul
Yaş : 33
Cinsiyet : Erkek

https://duygusuzifade.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Ateş Nedir / Ateşlenme Nedir Empty Geri: Ateş Nedir / Ateşlenme Nedir

Mesaj tarafından Admin Paz Ekim 18, 2009 11:11 am

febril
ateşli, hummalı.

frengi
Zührevi bir hastalıktır.
Bulaşıcıdır. Tıp dilinde sifilis denir. Frengili kadının doğurduğu
çocuğa, doğuştan geçmesi şekli istisna edilirse; hemen hemen her zaman
cinsel ilişkiyle geçer. Mikrop vücuda girdikten 3 hafta sonra
belirtilerini göstermeye başlar. Mikrobun vücuda girdiği yerde, yani
erkeklerde peniste, kadınlarda vajinada Şankr adı verilen bir yara
meydana gelir. Bu yara dudakta, meme ucunda, makatta veya parmaklarda
da görülebilir. Zamanla akıntılı bir yara haline gelip; çevresi kızarır
ve sertleşir. Mikrobun vücuda girmesinden 6-12 hafta sonra hastada; baş
ağrıları, ateş, boğaz ağrısı, deri döküntüleri ve iştahsızlık,
görülmeye başlar. 6 ay sonra ise, mikrop vücudun belli başlı
organlarına oturur. Tedaviye en kısa zamanda başlanması gerekir.

gastrit
Midenin
iç yüzündeki zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır.
Mide iltihabı veya mide nezlesi de denir. Hazırlayıcı nedenler : Ağır
yemekler, fazla kuru veya sert yiyecekler, hamur işleri, tatlılar, acı
ve baharatlı yiyecekler, alkol, fazla miktarda çay, kahve veya sigara
içmek, yemek saatlerinin düzensiz olması, çabuk çabuk ve çiğnemeden
yemek, fazla ilaç kullanmak, ateşli hastalıklar, karaciğer veya safra
kesesi hastalıkları, kalp hastalıkları veya romatizmadır. Tedaviye
başlamadan önce hastalığın nedenini tespit etmek gerekir. Belirtileri :
Mide ağrısı, bulantı veya kusma, baş ağrısı, iştahsızlık, aniden çıkan
ateş, baş dönmesi, dilde beyaz pas, yorgunluk görülür. Midenin üzerine
bastırlınca da ağrı hissedilir. Bu belirtiler özellikle ilk bahar ve
son bahar aylarında artar. Tedavisi : Perhiz ve istirahat şarttır.
Hastalığı doğuran nedenler ortadan kaldırılır. Hafif yiyecekler yenir.
Aspirin gibi ilçlar kullanılmaz. Yemekler, yavaş yavaş ve çok
çiğnenerek yenir.

göz ağrısı
Göz ağrısının nedenleri
çeşitlidir. Az ışıkta çalışmak sonucu gözlerin yorulması, gözdeki
herhangi bir kısmın iltihaplanmış olması, göze yabancı bir cisim kaçmış
olması, sinüzit, yarım başağrısı, grip, nezle ve ateşli hastalıklar göz
ağrısına neden olabilir. Önce hastalığın nedenini tespit etmek gerekir.

grip
Tıp
dilinde influenza adı verilen bu hastalık bulaşıcıdır. Grip olan
kişinin nefesindeki damlacıklarla yayılıp, salgın hale gelebilir.
Paçavra hastalığı da denir. Aniden başlar ve devamlı olarak ateş
yükselir. Baş ve sırt ağrıları, titreme nöbetleri, nezle, öksürük,
iştahsızlık, baş dönmesi de görülür. Tedavinin ilk şartı istitrahat
etmektir. İyi tedavi edilmezse, başka hastalıklara da yol açabilir.

hararet
Sıcak havada aşırı derecede veya ateşli hastalıklar sırasında vücut kaybettiği suyu karşılayamayacak olursa, hararet başlar.

havale
Vücut
kaslarının ani ve şiddetli olarak kasılması sonucu ortaya çıkan duruma
havale denir. Büyüklerde havale çoğunlukla sara nöbetleri sırasında
görülür. Küçük çocuklarda görülen havale, sinir sisteminin değişik
nedenler karşısında göstermiş olduğu bir tepkidir. Bu tepkiler de;
kemik hastalıkları, yüksek ateş, boğmaca, devamlı hazımsızlık, bağırsak
şeritleri veya diş çıkarmalardan kaynaklanabilir. Ayrıca bu duruma
sinir sistemi veya beyinde meydana gelen bir hastalık da neden
olabilir. Havale geçiren çocuğun gözleri sabit bir noktaya çevrilir,
çenesi de kenetlenir. Dudakları, yüz kasları, kol ve bacakları, önce
şiddetli bir şekilde kasılır, sonra da çırpınmaya başlar. Ağzından da
köpük gelir. Bütün bunlar bir iki dakika devam eder. Sonra bütün
belirtiler kaybolup, uykuya dalar. Hastalığın bir nedenini bulmak için
mutlaka bir doktora başvurmak gerekir. Bu arada çocuğu sessiz, loş bir
odaya yatırmak, elbise ve çamaşırlarını gevşetmek faydalıdır.

jactitation
Yüksek ateşe bağlı yatak içerisinde sağa sola dönme hareketi

kabakulak
Daha
çok çocuklarda görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Hastanın ağzından
çıkan tükürük damlacıklarıyla bulaşır. Tıp dilinde parotitis epidemica
denilen bu hastalık; genellikle kulak altında bulunan tükürük
bezlerinin iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Kuluçka devresi, 18
gündür. Hastanın ateşi birdenbire yükselir, genel bir halsizlik
görülür. Çok defa kulağın ön ve altında bulunan tükürük bezleri şişer
ve acıma hissi duyulur. Yanak ve kulağın altı kabarır, kulak memesi de
hafifçe yukarı doğru kalkar. Ağızda kuruluk, dilde pas vardır. İştah da
azalmıştır. Bu durum birkaç gün devam ettikten sonra tükürük
bezlerindeki şişlik yavaş yavaş kaybolmaya ve hasta iyileşmeye başlar.
Hastalığın kendisi çok tehlikeli bir hastalık olmadığı halde; başka
hastalıklara zemin hazırlar. Bu hastalıklar arasında; pankreas, gözyaşı
keseleri, böbreküstü bezleri, erkeklerde husyeler, kadınlarda
yumurtalıkların etkilenmesi önemli sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle en
iyi şekilde tedavi edilmesi gerekir. Hastanın sağlıklı kimselerle
konuşması, görüşmesi önlenir. Sulu yiyecekler verilir. Kabız olmaması
sağlanır.

kala-azar
Leishmania donovani parazitinin sebep
olduğu yüksek ateş anemi dalak ve karaciğer lezyonları ile belirgin
ağır enfeksiyoz hastalık.

kalınbağırsak iltihabı
Daha ziyade
bağırsakları zayıf olanlarda görülen bir hastalıktır. Bazen iltihapla
birlikte ülser de görülür. Buna tıp dilinde ülserli kolit denir.
Hastalık aniden başlayıp, hiç beklenmedik bir anda kaybolabilir.
Hastada aniden veya yavaş yavaş gelen ishal görülür. Dışkısı kanlıdır.
Hasta, karın ağrılarından şikayet eder, ateşi de yüksektir. Doktora
başvurmak şarttır. Bu arada istirahat etmek ve bol vitaminli gıdalar
almak gerekir. Alkol, fazla miktarda meşrubat ve süt içilmez. Çekirdek
gibi kabuklu şeyler yenmez.

karın ağrısı
Karın boşluğunda
bulunan mide, bağırsaklar, karaciğer, safra kesesi, pankreas, dalak,
böbrekler, idrar torbası ve kadınlarda yumurtalık veya rahimde görülen
herhangi bir rahatsızlık, karnın çeşitli yerlerinde ağrılara yol açar.
Bu nedenle karın ağrılarının nedenleri pek çoktur. Karın ağrıları,
hastalığın yerine ve özelliğine göre ya aniden ya da yavaş yavaş
başlar. Ağrı ile birlikte bulantı, kusma, ishal, ve ateş de
görülebilir. Kısa sürede geçmeyen karın ağrılarında, mutlaka bir
doktora başvurmak gerekir. Doktora danışmadan ilaç, müshil almak çok
tehlikeli sonuçlar doğurabilir.

kemik veremi
Uzun kemiklerin
son kısmındaki, kemik yapıcı kıkırdakların verem olmasına, kemik veremi
denir. Kalça, diz kapağı oynakları ve bazen de omurlarda görülür.
Nedeni veremin ikinci devresinde, verem basillerinin kan damarları
aracılığıyla bütün vücuda yayılmış olmasıdır. Hastada baş ve eklem
ağrıları görülür. Kemiklerinde yaralar ve delikler açılır. ateşi de,
inip çıkar. Vakit geçirmeden tedavi edilmesi gerekir. Doktorun
tavsiyelerine uyulur, verdiği ilaçlar kullanılır.

kızamık
Daha
ziyade 3-10 yaşları arasında görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Tıp
dilinde morbilli denilen bu hastalığın nedeni, bir çeşit virüstür.
Kızamıklı hastanın tükürük damlacıkları aracılığı ile sağlamlara da
bulaşır. Bu nedenle, kızamık lekeleri kaybolduktan sonraki 10 gün
içinde de hastayı, sağlıklı kimselerle görüştürmemek gerekir. Hastalık
mikrop alındıktan sonra 10 gün içinde orataya çıkar. Hastanın gözleri
kızarır, burnu akar, hapşırır, öksürür. ateş yükselir. Baş ağrılarından
şikayet eder. Kuvvetli ışıktan rahatsız olur. Bu belirtilerden aşağı
yukarı 4 gün sonra küçük kırmızı ufak lekeler görülmeye başlar. Bunlar
grup halindedir. Bu dönemde dudaklarda kuruluk ve dilde paslanma
dikkati çeker. Bir süre sonra da kızamık lekeleri yüzün her tarafına,
boyuna, göğse, kollara, karına, ve bacaklara yayılır. Bu dönem 3-4 gün
devam eder. Sonra ateş yavaş yavaş ya da birdenbire düşerek belirtiler
kaybolur. Hastanın odası güneş görmeli ve çok temiz olmalıdır. Oda
ısısı 18-20 derece arasında tutulmalı, günde en az iki kere
havalandırılmalı ve hastanın üşütmemesi için azami dikkat
gösterilmelidir. Ayrıca, hastanın ağız, burun ve beden temizliğine özen
gösterilmelidir. Bunlara dikkat edilmediği takdirde hastalık, zatürree,
bronkopnömoni, zatülcenp, ortakulak iltihabı veya ensafalit gibi
tehlikeli hastalıklara neden olabilir. Kızamık geçirenler, bağışıklık
kazanıp bir daha kızamık olmazlar. Ayrıca çocuklara 2 yaşında
yaptırılacak kızamık aşısı da bağışıklık sağlar.

kızamıkçık
Deri
döküntüleri, hafif ateş ve hafif nezle ile ortaya çıkan Alman kızamığı
da denilen bulaşıcı bir hastalıktır. Tıp dilinde, rubella denir. Daha
ziyade çocuklarda görülür. Ancak, hamile kadınların da, gebeliğin ilk
üç ayı içinde kızamıkçık olma ihtimali vardır. Bu durumda, ana
rahmindeki cenin de etkilenir. Hastalık, havadaki zerreciklerle
bulaşır. Kuluçka devresi, çoğunlukla 17 gündür. Hastanın vücudunda
pembe, düz lekeler görülür. Bazen boynun arka tarafındaki bezler de
şişer. Tedavi için kullanılacak özel bir ilaç yoktur. Hastalık
genellikle 4 gün içinde geçer. Bu süre içinde hastanın odasını ayırmak
ve sağlam kimselerle görüştürmek gerekir. Kesin istirahat da şarttır.
Admin
Admin
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 2831
Kayıt tarihi : 25/06/09
Nerden : İstanbul
Yaş : 33
Cinsiyet : Erkek

https://duygusuzifade.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Ateş Nedir / Ateşlenme Nedir Empty Geri: Ateş Nedir / Ateşlenme Nedir

Mesaj tarafından Admin Paz Ekim 18, 2009 11:12 am

kızıl
Kendine has bir deri döküntüsü ve boğaz ağrısı ile ortaya
çıkan bulaşıcı bir hastalıktır. Tıp dilinde scarlatina denir. Nedeni,
bademciklere yerleşen bir çeşit mikroptur. Hastalık aniden ortaya çıkan
baş ağrısı, titreme, boğaz yanması, bulantı, ve havale ile başlar. ateş
yükselir. Nabız hızlanır ve bademcikler de şişer. Bu belirtilerin
ortaya çıkmasından çok kısa bir süre sonra, ağız çevresi hariç vücudun
diğer yerlerinde kırmızı lekeler belirir. Dilin üstü de beyaz bir
tabakayla kaplanır. Bu tabaka 3 gün sonra kalkar ve dil ağaç çileği
görünümünü alır. Hastalık en fazla 6 hafta içinde geçer. Bulaşmayı
önlemek amacıyla, hastanın odası ayrılır. Başkaları ile görüşmesi
engellenir. Odası sık sık havalandırılır. Sulu ve sindirilmesi kolay
yiyecekler verilir. İyi tedavi edilmezse böbrek iltihabına neden
olabilir.

kulak çınlaması
Kulak çınlaması, kulak uğultusu
veya kulak vızıltısına, tıp dilinde tinnitus denir. Çok çeşitli
nedenleri vardır. Bunlar arasında, kulak kiri, içkulak iltihabı,
ortakulak iltihabı, menier hastalığı, ateşli hastalıklar, yorgunluk,
zafiyet, bazı ilaçlar, yüksek veya düşük tansiyon sayılabilir. Bu
nedenle doktora başvurmak gerekir.

kulak iltihabı
Ortakulakta
veya kulak arkası kemikte görülür. Vakit geçirilmeden doktora başvurmak
gerekir. - Ortakulak İltihabı Bademcik veya gırtlakta meydana gelen
iltihaplar grip, kızamık, kuşpalazı, kızıl gibi hastalıklar ortakulağın
iltihaplanmasına neden olabilir. Hastada, yüksek ateş ve kulak ağrısı
görülür. Kulağa sıcak pansumanlar yapmak, ağrıları dindirir. - Kulak
Arkasındaki Kemiğin İltihabı Nedeni, genellikle ortakulaktaki
iltihabın, kulak arkasındaki kemiğe doğru yayılmış olmasıdır. Hastada
ateş, kulak ağrısı, koyu kulak akıntısı, halsizlik görülür. İşitme
azalır. Çaresi ameliyattır.

kuşpalazı
Difteri de denilen bu
hastalığa tutulanlarda yutkunma zorluğu, ses kısıklığı, nefes darlığı,
kuru öksürük, yüzde morarma, bademcikler üzerinde kurşuni beyaz renkte
bir zar, boğaz ağrısı, boyun bezlerinde şişlik, iştahsızlık, kol ve
bacaklarda ağrılar görülür. ateş 38-40 derece arasındadır. Nabız
süratlidir. Hastalık başlangıcında teşhis edilip, hastanın nefesi
tamamen kesilmeden müdahale edilmezse, ölümle sonuçlanır. Bulaşıcı bir
hastalıktır. Hastanın bulunduğu yerdeki havaya yayılan mikroplarla
bulaşır. Korunmak için en iyi çare difteri aşısı yaptırmaktır. Vakit
kaybetmeden doktora başvurmak gerekir.

loğusa humması
Bazı
loğusalarda görülen ciddi bir hastalıktır. Halk arasında albastı denir.
Nedeni, üreme organı yollarında iltihaplanma, doğum esnasında temizliğe
yeteri kadar önem verilmemesi veya idrar yollarının iltihaplanması
olabilir. Doğumdan 3 veya 7 gün sonra ateş yükselir. Karnın alt
bölümünde yumuşaklık hissedilir. Akıntı fazlalaşır ve loğusa genel
bitkinlikten şikayet eder. Doktora başvurmak gerekir.

nefes kokusu
Tıp
dilinde halitosis denilen nefes kokusunun nedenleri çeşitlidir.
Genellikle aşağıdaki nedenlerden kaynaklanır: - Hazımsızlık, geğirme,
kokulu yiyecekler, alkol ve bazı ilaçlar - Burun veya sinüz hastalıkarı
- Çürük dişler, ağız yaraları veya bademcik iltihabı - Kusma veya uzun
süreli perhizler Diğer taraftan şeker hastalığı, kansızlık ve ateşli
hastalıklar sırasında da nefes kokusu hissedilir. Herşeyden önce, ağız
temizliğine çok dikkat etmek gerekir. Çürük dişler tedavi ettirilmeli,
yenilen ve içilen şeylerin kokusuz olmasına dikkat edilmelidir. Hergün
temiz havada yürümek de faydalıdır. Kısa sürede geçmeyen nefes
kokularında bir doktora başvurmak gerekir.

nezle
Burun
içindeki ince zarın, üst solunum yollarının virütik iltihaplanmasıdır.
Nezle bulaşıcıdır. Hastada burun akıntısı, hapşırma, boğaz ağrısı, baş
ağrısı, öksürük bazen de ateş görülür. 1-15 gün devam eder. İyi tedavi
edilmezse müzminleşir. Tedavinin ilk şartı istirahat etmek ve kalabalık
yerlerden uzak kalmaktır.

nikris hastalığı
Halk arasında gut
veya damla hastalığı tıp dilinde ise podagra denir. Özellikle fazla
içki içen ve fazla kırmızı et yiyenlerde görülür. Daha fazla erkeklerde
rastlanır. El, ayak başparmağı, diz ve dirseklerde şişkinlik meydana
gelir. Ağrı da vardır. Buraları dokunulmayacak kadar hassaslaşmıştır.
ateş 39,4 dereceye kadar yükselir. Tedavinin başarılı olması için
mutlaka yatak istirahati gerekir. Gıda rejimi uygulanır. Acılı, tuzlu,
sirkeli ve şekerli yiyecekler terkedilir. Alkol ve sigara bırakılır.
Dana, koyun ve kuzu eti yenmez. Diğer etler, yağ, nişastalı yiyecekler
mümkün olduğu kadar azaltılır. Şeker yerine bal kullanıllır. Az
patates, yağsız beyaz peynir, yağsız süt, yoğurt, enginar, havuç,
kereviz, kiraz, lahana, fasulye, zeytin, maydanoz, armut, çilek, erik,
kara turp, üzüm, domates, ve pırasa yenilebilir. Ayrıca mümkün olduğu
kadar çok limon suyu içilir.

normal kalp atışları
0 - 1
yaşları arasında; dakikada 120-140 1 - 3 yaşları arasında; dakikada
90-120 3 - 7 yaşları arasında; dakikada 90- 100 7 - 20 yaşları
arasında; dakikada 80 - 90 20 yaşından sonra; dakikada 60-80 arasında
değişir. Her yaş grubunda; normal atışın 1 fazlası; kalbin hızlı
attığını gösterir. Kalbin atışları, göğüsten, köprücük kemiği
üzerindeki nabızdan veya el bileğinin dış kısmında, kemikle kiriş
arasındaki yerden sayılabilir. Taşikardi; her zaman kalp hastalığının
belirtisi değildir. Çünkü koşmak, sindirilmesi güç şeyler yemek,
heyecanlanmak, sigara, içki, çay, kahve içmek, zehirlenmek, bazı
ilaçlar ve kadınların aybaşı halleri taşikardiye neden olabilir. Bu
çeşit taşikardi, nedenin ortadan kalkmasıyla geçer. Ancak kalp
hastalıkları, böbrek hastalıkları, ateşli hastalıklar ve zehirlenmeler
de taşikardi yapar. Bu nedenle, doktora başvurmak gerekir.

paslı dil
Çoğunlukla
mide hastalıkları veya bazı ateşli hastalıklarda dilin paslandığı
görülür. Uzun süreli dil paslarında doktora başvurmak gerekir.

pirofobi
ateş korkusu
Admin
Admin
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 2831
Kayıt tarihi : 25/06/09
Nerden : İstanbul
Yaş : 33
Cinsiyet : Erkek

https://duygusuzifade.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz