Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Menopoz Tedavi Yöntemleri

Aşağa gitmek

Menopoz Tedavi Yöntemleri Empty Menopoz Tedavi Yöntemleri

Mesaj tarafından Admin Paz Ekim 18, 2009 10:20 am

HORMON REPLASMAN TEDAVİSİ (HRT)

Tanım;

Tıp
bilimindeki gelişmeler menopoz hastasının karşılaştığı problemlerin
büyük bir kısmının estrojen eksikliğine bağlı olduğunu ortaya
çıkarmıştır.


Menopoz
tedavisinde de temel prensip kadında eksik olan hormonların dışarıdan
karşılanmasıdır. Bu şekilde menopozdaki hormon tedavisi aslında bir
"eksik olanı yerine koyma (replasman)" tedavisidir.


Menopozda
hormon tedavisi ilk olarak 1960'lı yıllardan itibaren kullanılmaya
başlanmıştır. İlk başlarda eksik olan estrojen hormonu tek başına
verilmiştir. Ancak günümüzde; yüksek dozda estrojenin diğer bir
kadınlık hormonu olan progesteronla birlikte verilmemesinin beraberinde
çeşitli riskleri getirdiği ortaya çıkmış ve bu aşamadan sonra
estrojenin dozunun azaltılması ve beraberinde progesteron hormonunun
verilmesiyle bu riskler ortadan kaldırılmıştır.


Bu
şekilde hormon tedavisi protokolü uygulanan kadınlarda menopoz
şikayetlerinin ve kemik erimesi problemlerinin daha az görüldüğü tespit
edilmiştir.


Faydaları;

Menopoz çağındaki bir kadın için HRT'nin pek çok faydalı etkileri mevcuttur.

Tüm bu yararları özetlemek gerekirse;

Estrojen
tedavisi etkisini en hızlı şekilde sıcak basmalarında gösterir. Menopoz
sıcak basma şikayeti olan hastaların %75'inde düzelme sağlar.


HRT uyku bozukluklarını düzeltir.

Menopoz
döneminde ortaya çıkan anksiyete (sıkıntı), depresyon (içe dönüklük) ve
hafıza bozuklukları gibi sorunlarda da etkilidir.


Alt
ürogenital sistemdeki olumsuz değişiklikleri önlemek amacıyla bu
dönemde kullanılan lokal veya sistemik estrojen; vaginal kuruluk,
ilişkide ağrı hissi gibi atrofik vaginadan kaynaklanan problemleri
ortadan kaldırır.


Alt
idrar yollarında menopoz sonucu gelişen sık idrara çıkma (pollaküri),
zor idrara çıkma (disüri) ve idrar kaçırma gibi şikayetlerde düzelme
sağlar.


Estrojen
eksikliği sonucu ciltte incelme ve kırışıklar artmaktadır. Ciltte
kuruma, incelme, saçlarda kuruma ve tırnak kırılmaları gibi şikayetler
menopozla birlikte ortaya çıkmaktadır.

Estrojen tedavisi ile bu şikayetler geriler.

Hormon
tedavisi alan kadınlarda kardiovasküler hastalık görülme riski % 50
azalır. Bu koruyuculuk en belirgin şekliyle kalp krizi riskinde azalma
şeklindedir. Yine aynı şekilde serebral infarkt (beyin felci) gelişme
riskini de azaltır.


HRT ile osteoporozun durdurulduğu ve bazı olgularda da tedavi edildiği iyi bilinmektedir.

40
yaşlarında yaklaşık olarak her yıl kemik kitlesinin % 0.5'ini
kaybedilirken menopozla birlikte bu kayıp %3-4'lere çıkmaktadır.

Bu kayıp kemik metabolizmasında rol oynayan estrojenin eksikliğinden kaynaklanmaktadır.

Menopozla
beraber başlanan HRT ile kemik kaybı azaltılmaktadır. HRT alan
kadınlarda kemik kaybı sonucu olan kalça kırıkları % 50 daha az
görülmektedir.



Tedaviye Başlama Süreci;

Klasik
yaklaşım, adet kesilmesinden hemen sonra veya cerrahi menopoza giren
hastalara ameliyatlarından 10-15 gün sonra Hormon Replasman Tedavisine
(HRT) başlanmasıdır.


Ancak
bir çok kadında menopoz öncesi dönemde henüz adet görüyorken sıcak
basmaları ve terleme başlamıştır. Bu gün iyi biliyoruz ki estrojen
eksikliğine bağlı vucut değişiklikleri özellikle kemik erimesi son
adeti görmeden 1-2 yıl önce başlamaktadır. Bu nedenle menopozlu yıllara
yaklaşmış gecikmeli adet gören ve sıcak basması gibi yakınmaları olan
kadınlara HRT adet kesilmesinden önce de başlanabilir.


Premenopoz
yıllarında doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda menopoz tedavisine
geçme zamanı da önemlidir. Çünkü doğum kontrol hapları da estrojen ve
progesteron içerse de hormon dozu menopozlu yıllara göre fazladır. Bu
ilaçlar kullanıldığı sürece adetler düzenli olarak görülecek ve
menopoza girilse de fark edilmeyecektir.


Bununla
birlikte tam olarak menopoza girmemiş bir kadında menopoz hormon
tedavisinin gebelikten koruyucu etkisi yoktur. Bu nedenle 40'lı yılları
aşmış olan ve doğum kontrol hapı kullanan kadınların yılda bir kez
hormon ölçümü yaptırarak menopoza girip girmedikleri öğrenmelidirler.


Menopoza
girildiği hormon testleri ile gösterilen kadınlarda doğum kontrol
hapları kesilerek çok daha düşük dozda hormon içeren HRT başlanmalıdır.


Menopozda HRT amacı ile kullanılan ilaçlar doğum kontrol haplarına oranla yaklaşık olarak dörtte bir oranında hormon içerirler.
Hiç tedavi almamış ve menopoza yıllar önce girmiş olan bir kadında da HRT (Hormon Replasman Tedavisi) başlanabilir.

Tedaviye Başlanmadan Yapılması Gereken Tetkikler;

Aslında
Hormon tedavisine başlamadan önce yapılan tetkiklerin bir çoğu, bu yaş
grubu içindeki kadının risk altında olduğu hastalıkları taramak
amacıyla yapılmaktadır.


Tedavi
öncesi tüm hastaların ayrıntılı bir anamnezleri (tıbbi öykü) alınarak;
şeker hastalıkları, hipertansiyon gibi sistemik rahatsızlıkları, kanser
öyküleri, ailedeki kanser öyküleri, daha önce HRT alıp almadıkları,
kullandığı ilaçların olup olmadığı açılarından detaylıca sorgulanır.


Daha
sonra olabilecek gizli veya aşikar bir hastalığı ortaya koymak için
genel bir sistemik muayeneye geçilir. Bu fizik muayenenin içersinde;


Boy kilo ölçümü
Tansiyon ölçümü
Akciğer ve kalp muayenesi
Karın muayenesi yeralır.


Sistemik
muayeneyi takiben hasta jinekolojik muayene ve değerlendirmeye alınarak
üreme organlarına ait herhangi bir patoloji varsa saptanmaya çalışılır.


Jinekolojik
muayenede ilk önce Vulva, vagina ve serviks olası patolojiler açısından
incelenir. Bu arada rahim ağzı (serviks) kanserinin tarama testi olan
servikal "Pap smear testi" için örnek alınıp patoloji laboratuarına
gönderilir.


Rahim
ve yumurtalığa ait herhangi bir tümör muayene sırasında saptanabilse de
yapılan transvaginal ultrason (vajen içi ultrasonu) ile kesin netlikte
ortaya konur.


Transvaginal
ultrason ile uterusun (rahimin) kas tabakası değerlendirilir, buradan
gelişen myomlar varsa saptanır. Ayrıca rahim kanserinde ultrason
bulgusu olarak "endometrium" denilen rahim iç zarında kalınlaşma olur.
Bu nedenle endometrium kalınlığı ölçülerek rahim kanseri taraması
yapılır.


Endometrium kalınlaşmış şekilde gözleniyorsa buradan yapılacak bir biyopsi (parça alımı) ile patolojik yönden değerlendirilir.

Yumurtalıklar
da yine transvaginal ultrasonla net bir şekilde değerlendirilir.
Yumurtalığa ait kist tümör gibi patolojiler rahatlıkla tespit edilir.


Kadın
üreme organlarının muayenesinden sonra "meme muayenesi" de yapılarak
muayene bitirilir. Daha sonra hastadan çeşitli laboratuar ve
görüntüleme tetkikleri istenir.
Admin
Admin
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 2831
Kayıt tarihi : 25/06/09
Nerden : İstanbul
Yaş : 33
Cinsiyet : Erkek

https://duygusuzifade.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Menopoz Tedavi Yöntemleri Empty Geri: Menopoz Tedavi Yöntemleri

Mesaj tarafından Admin Paz Ekim 18, 2009 10:20 am

Bunlar:

. Tam kan sayımı
. Tam idrar tetkiki
. Sedimantasyon
. Lipid profili (total kolesterol, trigliserid, HDL, LDL)
. Açlık kan şekeri
. Karaciğer fonksiyon testleri (SGOT SGPT)
. Böbrek fonksiyon testleri (BUN, Kreatinin, Ürik asid)
. Kemik markerları (Kalsiyum, Fosfat, ALP, Osteokalsin)
. Gaitada gizli kan
. Kemik Mineral Dansitometrisi (KMD)
. İki taraflı Mamografi' dir.

Mamografide şüpheli bulgusu olanlarda meme ultrasonu da yapılabilir.

Tedavinin Özellikle Uygulanması Gereken Vakalar;

Günümüzde
menopoz patofizyolojisinin daha iyi anlaşılması ile birlikte menopozda
estrojen ve progesteron hormonu kullanım alanlarını genişletilmiştir.


. Sıcak basmaları ve terleme şikayeti olanlarda
. Ruhsal değişimler, anksiyete (sinirlilik), irritabilite, hafıza zayıflığı ve konsantrasyon güçlüğü çekenlerde
. Alt ürogenital yollarda atrofiye bağlı, vaginal kuruluk, cinsel ilişkide ağrı, idrar yolu problemi olan kadınlarda
. Libido kaybı (cinsel isteksizlik) şikayeti olan kadınlarda
. Cilt incelmesine bağlı şikayetleri olanlarda
. Osteoporos riski veya problemi olanlarda menopoz döneminde hormon tedavisine başlamak uygun olacaktır.

Bütün bu durumların dışında hiç bir yakınma olmasa da menopoza girmiş olan bir kadına hormon tedavisi başlanabilir.

Tedavinin Uygun Olmadığı Durumlar;

Bazı durumlarda ise HRT kullanımı sakıncalıdır:

. Nedeni saptanmamış vaginal kanamalar
. Aktif karaciğer veya böbrek hastalığı olanlar
. Akut derin ven trombozu ve tromboembolik hastalık öyküleri olanlar
. Meme kanseri öykülüler
. Rahim kanseri geçirmişler
. Endometriozis rahatsızlığı öyküsü bulunanlar
. Hipertrigliseridemi hastalıkları olanlarda HRT uygun değildir.

Kadında bulunan bazı durum ve hastalıklar ise HRT kullanımını engellememektedir.

Bunlar;

Migren, sigara kullanımı, obesite, hipertansiyon ve Alzheimer hastalığı olanlardır.

Hormon Tedavisi Kullanma Yöntemleri;

ormon
tedavisi (HRT) bir çok farklı şekilde uygulanabilmektedir. Hastada
yöntemi kullanmaya başlamadan önce bazı sorular cevaplanmalıdır.


. Kişinin uterusu (rahmi) var mı? Yani daha önceden bir operasyonla rahmi alınmış mı?
.
Seçilecek ilacın içeriğinde bulunan hormonlar kişide yan etki yapabilir
mi? Yani mide, barsak, karaciğer veya böbrek rahatsızlıkları var mı?

. Kişi tedavi ile bir süre daha adet kanaması (çekilme kanaması) görmek istiyor mu? Yoksa artık adet görmekten sıkılmış ve adetsiz bir şekilde mi yaşamak istiyor?

Hormon replasman tedavileri;

. Oral (ağızdan)
. Transdermal (cilde yapıştırılan flasterler şeklinde)
. Transvaginal (hazne içi) yollarla uygulanabilir.

ORAL (Ağızdan alınan) HRT

Ağızdan
kullanılan menopoz ilaçlarda, kadının ihtiyacı olan hormonlar tablet
içersinde ve barsaklardan emilecek şekilde düzenlenmiştir.


HRT'de
kullanılan ilaçlar estrojen (E2), Progesteron (P) hormonunu içerir. Bu
hormon deriveleri HRT tedavisinde tek başlarına veya birbirleri ile
kombine olarak kullanılırlar.


Menopoz
etkilerini önlemek için kullanılan esas hormon estrojendir. Ancak
progesteron ilave edilmeden kullanılan estrojen rahim üzerinde kanser
yapıcı etki gösterebilir. Bu nedenle rahimi alınmamış menopoz
hastalarında estrojenin kanserojenik etkisini önlemek için progesteron
hormonu da tedaviye eklenir.


Daha
önce rahim operasyonu (histerektomi) ile rahimi alınmış kişilerde ise
progesteron hormonu ilavesine gerek yoktur. Ağızdan veya yapıştırma
şeklinde yalnızca estrojen hormonu yeterlidir.


Oral
(ağızdan) tedavilerde hormonlar sürekli veya kesintili olarak
verilmektedir. HRT alan kadında bir adet siklusu (dönemi) 30 gün olarak
kabul edilir.


Henüz
tam olarak menopoza girmemiş kadınlarda vücutta bir miktar daha
estrojen salgılandığı için 21 günlük (siklik) ilaçlar da
kullanılabilir. Bu ilaçlarda 21 günün sonunda aynı doğum kontrol
haplarında olduğu gibi 7 gün ara verilir ve bu arada adet kanaması
olur.


Rahmi
alınmamış hastalarda ağızdan kullanılan ilaçlar genelde E2 (estrojen)+P
(progesteron) şeklindedir. Estrojene progesteron ilavesi iki şekilde
olabilir:


Siklik HRT
Devamlı kombine tedavi (sürekli HRT)

SİKLİK (Aralıklı) HRT

Siklik
hormon replasman tedavisinde estrojen 30 veya 21 gün süresince devamlı
olarak alınırken progesteron tedaviye son 10-12 gün boyunca eklenir. Bu
şekilde menopoz öncesi hormonal düzeyler aynen taklit edilir. Bu tedavi
metodunda hastalar düzenli olarak adet kanaması görürler.


Siklik
HRT metodu genel olarak menopozun ilk yıllarında olan kadınlar için
uygundur. Bu ilk dönemlerde kadınlar genellikle adet kanaması görmek
istemektedirler. Bu tedavi metodunda da doğal siklus taklit edildiği
için doğal siklus adetlerine benzer yakınmalar olabilir. Örneğin adet
öncesi gerginlik hissi, memelerde hassasiyet gibi şikayetler olabilir.


Siklik
HRT uygulanması düşünülen hedef kitle halen adet görmek isteyen ve
menopozla yeni tanışmış olan kadınlardır. Bu kadınlar bu şekilde bir
süre daha düzenli olarak yaşamlarının bir bölümünde adet görmeye devam
ederler.
Admin
Admin
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 2831
Kayıt tarihi : 25/06/09
Nerden : İstanbul
Yaş : 33
Cinsiyet : Erkek

https://duygusuzifade.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Menopoz Tedavi Yöntemleri Empty Geri: Menopoz Tedavi Yöntemleri

Mesaj tarafından Admin Paz Ekim 18, 2009 10:21 am

DEVAMLI KOMBİNE TEDAVİ (Sürekli HRT)

Devamlı
kombine tedavi protokolünde ise estrojen ve progesteron her gün aynı
dozlarda alınır. Bu yöntemde kadın ihtiyacı olan hormonu alırken adet
kanaması görmez. Çünkü her gün alınan progesteron endometriumun (rahim
iç zarının) kalınlaşmasını ve dolayısıyla kanamayı engeller.


Devamlı
kombine tedavi, postmenopozdaki dönemde ileriki yıllarda istenen tedavi
şeklidir. Çünkü bu yıllarda adet görmek tedirginlik yaratabilir ve bu
dönemdeki kadın adet görmeyi tercih etmez.


Ancak devamlı kombine tedavinin başlangıcında (özellikle ilk 3 ay) düzensiz lekelenme tarzında adet kanamaları olabilmektedir.

TRANSDERMAL HRT (Cilt Flasterleri)

Bu
yöntemde hormon emdirilmiş flasterler cilde belirli aralıklarla
yapıştırılır. Bu flasterden her gün belirli miktar hormon kana geçmekte
ve bu şekilde hormon ihtiyacı karşılanmaktadır.


Avantajı kullanım kolaylığı nedeni ile tercih sebebi olmasıyken, dezavantajı ise ciltte allerjik reaksiyon yapabilmesidir.

Uterusu (Rahimi) ameliyatla alınmış ve trigliseridi yüksek olan hastalarda kullanımı idealdir.

TRANSVAJİNAL HRT

Estrojen
eksikliğine bağlı "urogenital atrofi" şikayeti olan kadınlar için uygun
bir yöntemdir. Emilen dozun ayarlanamaması nedeni ile uzun süreli
kullanımı önerilmez.


Transvajinal
HRT lokal olarak (vajen içine) fitil, jel ve krem formlarında
kullanılabilir. İdrar problemleri, vajinal kuruluk ve çatlamalar ile
cinsel ilişkide ağrıları gidermede oldukça etkindirler.


Tedavi Sırasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar;

. İlaçlar düzenli olarak kullanılmalı doktor kontrolü dışında başlanmamalı ve bırakılmamalıdır.
.
İlaç kullanımı sırasında düzenli olarak doktor ziyaretleri
yapılmalıdır. Kontroller başlangıçta 3. ve 6. ayda, daha sonra ise
yıllık takipler şeklinde olmalıdır.

. Düzenli meme muayenesinin yapılması şüpheli bir durumda doktora başvurulmalıdır.
. Düzenli olarak mamografi çektirilmelidir.
. Düzensiz vaginal kanamalarda doktora başvurulmalıdır.

Tedavi Süreci;

Hormon
tedavisi (HRT) kısa süreli menopoz şikayetlerini önlemek amacı ile
kullanılıyorsa 2-3 yıl süreyle kullanılır ve doz azaltılarak kesilir.
Ancak menopoza bağlı kardiovasküler hastalık riski ve kemik erimesi
riskleri ilaç bırakılınca devam edilecektir.


Günümüzdeki
yaklaşım ise en azından 65 yaşına kadar doktor kontrolü altında hormon
replasman tedavisinin kullanılmasının faydalı olacağıdır.


Tedavinin Yan Etkileri;

.
Memelerde irileşme ve dolgunluk hissi: Hormon tedavisinin başlangıcında
alınan hormonun memeyi de etkilemesine bağlı olarak memelerde hafif bir
gerginlik hissi olması normaldir ve bu durum zamanla azalacaktır.

.
Düzensiz vaginal kanama: Alınan hormon ilacının türüne bağlı olarak
düzenli veya düzensiz kanama olabilir. Üç aylık tedaviden sonra
düzensiz kanama şikayeti büyük ölçüde ortadan kalkar.

. Mide şikayetleri: Her gün alınan ilaçlar bazı kadınlarda mide yanması gibi şikayetlere neden olabilir.
.
Kan basıncının yükselmesi: Çok nadir de olsa hormon replasman tedavisi
kan basıncını yükseltebilir. Ancak genel olarak ilaçların tansiyonu
düşürücü etkisi vardır.

. Şiddetli baş ağrıları: Bazı hastalarda şiddetli baş ağrılarına neden olabilir. Bu gibi durumlarda ilaç kesilebilir.
.
Safra kesesi hastalığı: Hormon tedavisi içindeki estrojen safra
kesesindeki taşın büyümesini hızlandırır. Ancak yeni taş oluşumuna
neden olmaz. Bu nedenle safra kesesi taşı olanlarda HRT başlamak
sakınca yaratabilir.


Tedavinin Kanser Etkisi;

Hormon
tedavisi ile en çok yapılan spekülasyon ilaçların kanser yaptığı
iddiasıdır. Bu iddia doğal olarak hormon tedavisinin uzun süre
kullanılmamasına da neden olmaktadır.


Hormon tedavisinin kanser yapıp yapmadığı konusunda yapılan çalışmaları özetleyecek olursak, Hormon Replasman Tedavisinin (HRT'nin);

.Yumurtalık kanserleri ile ilişkisi yoktur.

.Rahim
kanseri riskini arttırmaz. Çünkü hormon tedavisi için alınan ilaçların
içersine progesteron hormonu konmaktadır. Progesteron rahim kanserini
önleyici etkidedir.


.Hormon
tedavisi ile meme kanseri riskinde bir miktar artış olabileceği
düşünülmektedir. Ancak bu etki 5 ve daha uzun bir zaman diliminde
kullanımı ile ortaya çıkmaktadır.


Yapılan
çalışmalar sonucunda hormon tedavisi ile yeni bir meme kanseri
oluşturulmadığı ancak gizli durumdaki çok küçük boyutlardaki meme
kanserinin erken dönemde açığa çıkmasına neden olduğu ortaya konmuştur.


Gizli
durumdaki meme kanserinin erkenden ortaya çıkması da aslında istenilen
bir durumdur. Böylelikle yıllarca gizli kalarak vücuda iyice yayılacak
kanser dokusunun erkenden tanınması mümkün olacaktır.
Admin
Admin
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 2831
Kayıt tarihi : 25/06/09
Nerden : İstanbul
Yaş : 33
Cinsiyet : Erkek

https://duygusuzifade.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz