Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Kafiye Redif

Aşağa gitmek

Kafiye Redif Empty Kafiye Redif

Mesaj tarafından Admin Çarş. Tem. 22, 2009 4:12 am


Redifin tanımını yapmadan önce şunları bilmek gerekir:
* Redifler daima mısranın en sonunda bulunur, yani kafiyeden sonra gelir.
* Redifin olduğu her yerde mutlaka kafiye de vardır. Bu sebeple redifin bulunduğunu gördüğünüz her
yerde kafiyeyi de bulmaya çalışınız.

Redif: Mısra sonlarında, görevleri aynı olan eklerin, ya da anlamları aynı olan kelimelerin
tekrarlanmasına redif denir. Tanımdan da anlaşılacağı üzere iki tür redif vardır:

a) Ek Halindeki Redifler
b) Kelime Halindeki Redifler

a) Ek Halindeki Redifler: Eş görevli eklerin tekrarlanmasıyla oluşan rediflerdir. Türkçe'deki yapım ve
çekim eklerini kavramadan, ek halindeki redifleri kavramanız mümkün olamayacaktır. Eğer bu konularda
bir eksiğiniz varsa, önce bunları tamamlamanız ve ondan sonra ek halindeki redifleri kavramak için çaba
sarf etmeniz gerekir.

Fakat, ek halindeki rediflerin çoğu, kelimeye bağlanan ekler olduğundan bu konudaki genel kaide:
"Kelimenin köklerinde kafiye, eklerinde ise redif vardır." şeklindedir. Bu kural bilinerek mısraya bakılırsa
ek halindeki rediflerin yüzde doksanı mısrada tahmin edilebilir. Ancak bu kaide her zaman geçerli
olmadığından yine de "ekler" konusunda bilgi sahibi olunması konunun kavranması açısından gereklidir.

Susuz değirmenlerin ne ile döner çarkı
Kerem etmeyen beyin fakirden nedir farkı

Yukarıdaki beyitte, "ı" sesleri, ismin -i hali olduğundan yani, her ikisinin de görevi aynı olduğundan
rediftir. Kelimenin köklerinde ise "ark" sesleri benzeştiğinden bunlar da zengin kafiyeyi oluşturur.
Bu beyite pratik yoldan yaklaşırsak: Beyitin birinci mısrasında, kafiyeye söz konusu olan kelimenin
kökü "çark", ikinci mısrada ise kelimenin kökü "fark"tır. Dolayısıyla, "ı" seslerinin ek olduğu için redif
olduğunu pratik yönden söyleyebiliriz.
Kelimenin köklerinde kafiye bulunduğundan "ark" seslerinde de zengin kafiye vardır.
Fakat, bu pratik yol her zaman işlemeyebilir:

Kokuyor burnuma Sivr'alan köyü
Serindir dağları soğuktur suyu
Yâr mektup göndermiş yadigâr deyi
Gözünün yaşını sil deyi yazmış

Yukarıdaki dörtlükte, kelimelerin kökleri:
"köy", "su", "de" dir. Görüldüğü gibi kelimelerin köklerindeki sesler aynı değildir. Acaba burada "y" sesi
kafiye olarak mı yoksa redif olarak mı alınacaktır?

Oysa, çözüm çok basittir."y" sesi birinci mısrada kelimenin köküne
dahil olurken, ikinci ve üçüncü mısralarda yardımcı ses (kaynaştırma ünsüzü)'tir. Yani "y" seslerinin
görevi farklıdır. Bu durum da kafiye tanımına uygun olduğundan kafiye olarak kabul edilecektir.
Aynı durum İstiklal Marşı'nın üçüncü kıtasında görülmektedir:

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Yukarıdaki dörtlükte ise, kelimelerin kökleri:
"yaş", "şaş", "aş" ve "taş" kelimeleridir. Burada da kelime köklerinden sonra gelen
"a" sesleri kafiye olarak mı yoksa, redif olarak mı alınmalı sorusu akla takılmaktadır.
O halde, bu köklere eklenen "a" sesinin görevinin ne olduğunu incelemek gerekir :

İlk mısrada: yaş - a - r - ı - m
kök yapım eki geniş zaman yardımcı ses I. tekil
şahıs eki

İkinci mısrada: şaş - a - r - ı - m
kök yardımcı ses geniş zaman yardımcı ses I. tekil
şahıs eki

Üçüncü mısrada: aş - a - r - ı - m
kök yardımcı ses geniş zaman yardımcı ses I. tekil
şahıs eki

Dördüncü mısrada: taş - a - r - ı - m
kök yardımcı ses geniş zaman yardımcı ses I. tekil
şahıs eki

Yukarıda da görüldüğü gibi ilk mısradaki "a" sesi ile diğer "a" seslerinin görevleri
farklıdır. Bu özellik sebebiyle, "a" seslerinin kafiye olarak alınması gerekir.

b) Kelime Halindeki Redifler: Aynı anlamdaki kelimelerin tekrarlanmasıyla meydana gelen rediflerdir.
Bu tür redifleri mısralarda görebilmek oldukça kolaydır:

Doğru söylerim halk razı değil
Eğri söylerim Hak razı değil.

Yukarıdaki beyitte "razı değil" kelimeleri redif, ondan önceki "k" sesleri ise yarım kafiyedir.

Bir başka örnek:
Zannetme ki şöyle böyle bir söz
Gel sen dahi söyle böyle bir söz

Yukarıdaki beyitte "böyle bir söz" kelimeleri redif, ondan önceki "öyle" sesleri ise zengin kafiyedir..

Bir başka örnek:
Kimsesiz hiç kimse yok, var herkesin bir kimsesi
Kimsesiz kaldım meded, ey kimsesizler kimsesi

Yukarıdaki beyitte "kimsesi" kelimeleri redif, ondan önceki "r" sesleri ise zengin kafiyedir..

Son olarak şuna da dikkati çekmek gerekiyor:
Kelime halinde bulunan redfilerden hemen önce, ek halinde redif de
bulunabilir. Böylece, ek halindeki redifle kelime halindeki redif arka arkaya gelebilir:

Elimi beş yerinden, dağladı beş parmağın,
Bağrımda yanmadık bir yer bırakmadan git
Bir yarın göçtüğünü, çöktüğünü bir dağın
Görmemek istiyorsan, ardına bakmadan git!

İkinci ve dördüncü mısralarda hem ek halinde redif, hem de kelime halinde
redif bulunmaktadır. Yukarıdaki mısralarda "madan" ekleri "zarf-fiil"dir.

Uyak (veya kafiye, halk arasında bilinen adıyla ayak), şiirde mısra sonlarında bulunan sözcüklerin son heceleri arasındaki yazılışları aynı, anlam ve görevleri farklı ses benzerliğidir. Şiirde uyak, dize sonlarında bulunan farklı görevlerdeki ekler veya anlamları ayrı sözcükler arasında görülür. Dize sonlarında yinelenen aynı görevdeki ekler ya da sözcükler uyak değildir. Bunlara redif denir.
Uyak türleri
Uyaktaki ses sayısına göre
Yarım uyak
uyaklar bir unsuz benzemesiyle olur.
Burada "evleri" ve "söyledi" (-i) yarım uyak oluşturur. Yarım uyak yukarda da vurgulandığı gibi tek ünsüz benzeşmelerinde olur:
"Bitti m'ola Şam ilinin güLleri
Aştı m'ola siyecinden daLları
Şu sefil Yakub'un şirin diLleri
Turna, yârin selâm saldı, gel diye"
Karacaoğlan
Bu dizeler de güL-leri/daL-ları/diL-leri sözcüklerinde yazılışı aynı anlamda olduğundan redifdir .'l' harfide yarım uyaktır
Tam uyak
Dize sonundaki bir ünlü ile bir ünsüzün ses benzerliğine dayanan uyak türüdür.
şu ağacın gölgesinde olsun...
tam kenarında havuzun........
dize sonlarındaki -un sesleri tam uyaktır.
Zengin uyak
Dize sonlarındaki ikiden çok ses benzerliğine dayanan uyak türüdür.
neresi bozukmuş
Ahmet Haşim
Burada da uyak ilk dizede kök sözcüğün içinde(Yapr-AK),ikinci dizede ise ulaç(bağ-fiil)türetme ekinin içindedir (ağlayar-AK)
Özel Uyak
Tunç Uyak
Bir dizede uyağı oluşturan sözcük, üst ya da alt dizede başka bir sözcüğün içinde yer alıyorsa, buna TUNÇ UYAK denir:
"Saçımda çoğalan aklar
Bir hatırayı içinde saklar"
Burada birinci dizedeki AKLAR söcüğü, ikinci dizede SAKLAR sözcüğünün içinde yer almışır.
Cinaslı Uyak
örnekönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm,nasıl geçersen geç
TANIMI:Anlamları farklı,ses yönünde aynı olan sözcük veya sözcük gruplarıyla yapılan uyaktır.
1.Cümledeki GEÇ vakit olarak
2.Cümledeki GEÇ sözcüğü kalan sürenin nasıl geçeceğini anlatıyor.
Bu cümlede cinaslı uyak vardır
Uyakların dizelerdeki düzenlerine göre
Düz Uyak
Bir dörtlüğün bütün dizelerinin biribiriyle uyaklı,ya da ilk üç mısra biribiriyle uyaklı dördüncü dize serbest şekilde olmasıdır.
a Elif' in uğru nakışlı
a Yavru balaban bakışlı
b Yayla çiçeği kokuşlu
c Kokar Elif Elif diye
Karacaoğlan
ALA GÖZLÜM BEN BU İLDEN GİDERSEM
Ala gözlüm ben bu ilden gidersem
Zülfü perişanım kal melil melil
Kerem et aklından çıkarma beni
Ağla göz yaşını sil melil melil

Yegin ey sevdiğim sen seni düzet
Karayi bağla dağ dağ beyazı çöz at
Doldur ver badeyi bir daha uzat
Ayrılık şerbetin ver melil melil
Elvan çiçeklerden sokma başına
Kudret kalemini çekme kaşına
Beni unutursan alta doğma yaşına
Gez benim aşkımla yar melil meliLL
Sarmal uyak
Bir dörtlüğün birinci ve dördüncü dizelerinin kendi arasında, ikinci ve üçüncü dizelerinin kendi arasında uyaklı olmasına dayanan uyak türüne denir.
a herkesin bir kokusu var
b mezara kadar taşıyacağı
b toprağa karıştıracağı
a bir bedeni var
Alper Akyıldız
Çapraz uyak
Bir dörtlüğün birinci ve üçüncü dizelerinin kendi arasında, ikinci ve dördüncü dizelerinin kendi arasında uyaklı olmasına dayanan uyak türüdür.
a sana
b bana

b bana b
a alsana
Uyakların dizelerdeki bulunma yerlerine göre
İç uyak
Dizelerin ortasında bulunan uyaktır.
Dağları aştım da aradım seni
Gezdim dolaştım Çin-i maçini

Bu dizelerde sonda N ünsüzü yarım uyak, -İ (Belirtme) durum eki rediftir. Dizenin içinde de uyak bulunmaktadır: AŞ-tım dolAŞ-tım...Burada TUNÇ Uyak vardır.
Admin
Admin
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 2831
Kayıt tarihi : 25/06/09
Nerden : İstanbul
Yaş : 33
Cinsiyet : Erkek

https://duygusuzifade.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz