Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Ezel Dizisindeki Hasan Sabbah Hikayesi

 :: Dizi - FiLm :: EzeL

Aşağa gitmek

Ezel Dizisindeki Hasan Sabbah Hikayesi Empty Ezel Dizisindeki Hasan Sabbah Hikayesi

Mesaj tarafından Duygusuzifade Perş. Şub. 18, 2010 6:56 pm


Ezel Dizisindeki Hasan Sabbah Hikayesi



Hasan Sabbah,
İran’ın Kum kentinde doğmuştur. Doğum tarihi kesin olarak
bilinmemektedir. Hasan Sabbah, 17 yaşına kadar Oniki İmam’cı Şii eğitimi
almıştır. 17 yaşından sonra İsmailliliği benimsemiş ve bölgenin İsmaili
önderlerinden eğitim görmüştür. Hasan Sabbah buradaki eğitimini
tamamlayınca, İsmaillilerin merkezi olan Fatımi Devleti’nin başkentine
uzun ve zahmetli bir yolculuktan sonra 1078’de vardı. Hasan Sabbah üç
yıl Mısır’da kaldı. Kahire ve İskenderiye’de dönemin ünlü
bilginlerinden dersler aldı. Hasan Sabbah, 1081 yılında İsfahan’a
dönerek, yetkinleşmiş bir şekilde mücadeleye başladı.
Hasan Sabbah, yaklaşık 9 yıl çeşitli kentleri gezerek, İsmailliliği
yaymaya çalıştı. Bu çalışmaları sonucu var olan İsmaili tabanını daha
da genişletti. 1090 yılında Alamut kalesinde eğitim ve örgütlenme
mücadelesine yeni
bir boyut kazandırarak, Alamut kalesini kendisine merkezi üs olarak
seçti. Alamut kalesi, Elbruz sıradağlarının en doruğunda olup, çok
korunaklı bir konumdadır. Nitekim yıllarca ordular Alamut’u
kuşatmalarına rağmen fethedememişlerdir. Hasan Sabbah burayı bilinçli
seçmiştir. Hasan Sabbah, Alamut’un bütün eksiklerini tamamladı. Su
kanalları açıp, ambarlar kurdu. Çevredeki küçük kaleleri alıp onlara
kuleler yaptı. Çevrede bulunan yerleşim alanlarının çoğu İsmaili oldu.
Bu arada bazı kurallar getirip, sosyal reformlar yaptı. İsmailileri
kardeşlik bağlarıyla birleştirdi. Böylece her birey kendisini
topluluğun sorumlu bir üyesi ve onun ayrılmaz bir parçası olarak
hissetmeye başlamıştır.
Alamut kalesinin Hasan Sabbah tarafından ele geçirildiğini öğrenen
Selçuklu veziri, Nizamülmülk, dört ay boyunca Alamut’u kuşatmasına
rağmen sonuç alamadı. Bu dönemde Selçuklu Devleti’nde taht kavgası
vardı. Bu durumu en iyi şekilde değerlendiren Hasan Sabbah, örgütlenme
alanını günden güne genişletti. Örgütlenme ağı o kadar boyutlanmıştı
ki, Selçuklu Devleti’nin üst düzey memurları dahi İsmaili olmuştu.
Hasan Sabbah, bütün yaşamı
boyunca İsmaili inancının özgürce yaşanması için çalıştı. Bu noktada
başarılı oldu. Bugün dahi onlarca kişi Hasan Sabbah’ın yaptıklarını
hayranlık, şaşkınlık ve gıpta ile değerlendirmekteler. Hasan Sabbah’a
olmadık iftiralar, hakaretler ve yakıştırmalar yapıldı. Öyle ki, Hasan
Sabbah taraftarlarına afyon içenler anlamında haşhaşiler denildi.
Oysaki onlara “Assasin” deniliyordu. Assasin kavramının türkçe
karşılığı “bekçiler, sır bekçileri”dir. Onlar hiç bir zaman dünya
malına olan düşkünlüklerinden, insanın inandığı değerler için
yapmayacağı şey olmadığını bilmediler. Onlar için, değerleri için,
inancı için yaşamını dahi feda etmek, insanın yapacağı bir iş değildi.
Günümüzde dahi, Hasan Sabbah ve taraftarları için en ahlâk dışı
iftiralar yapılmaktadır.
Onlara göre Hasan Sabbah, fedailerini sahte cennet vaadiyle kandırıp,
onları uyuşturucuya alıştırıp, eylemlere gönderiyormuş. Ne yazık ki,
bir çok Alevi insan dahi bu yalanlara inanmaktadır. Oysaki gerçekler
çok daha farklıdır. Gerçekte Hasan Sabbah, kötülüklere, haksızlıklara
karşı gelmiş ve öğrencilerini de bu doğrultuda eğitmiştir. Onlara asla
ve asla haksızlığa boyun eğmemelerini öğütlemiştir. Bu uğurda gerekirse
yaşamlarını ortaya koymalarını öğütlemiştir. Hasan Sabbah’ı izleyen
öğrencileri, yer yer fedai eylemler geliştirip, haksızlıkların üzerine
gitmişlerdir. Doğal olarak haksız olanlar bunun karşıt propagandasını
yapmışlardır. Ama bilinmelidir ki, bir kişiye ne kadarda uyuşturucu
verilirse verilsin, o kişi asla böyle eylemler yapamaz. Aksine
uyuşturucu alan kişi hantallaşır.
Hasan Sabbah’ın Alamut kalesini koruması, bu kaleye en güçlü ordunun
dahi girememesi günümüzde dahi gıpta ile bakılan, hayranlık duyulan bir
olaydır. Nasıl olurda bir fedai gözünü kırpmadan eylem
gerçekleştirmiştir? O fedai nasıl bir eğitimden geçmiştir? Hasan Sabbah
nasıl taktikler geliştirip, stratejisini uygulayıp, kaleyi güçlü ordu
karşısında korumuştur? Bütün bunlardan yola çıkarak, Hasan Sabbah’ın
etkileme gücü, bilinci, askeri dehası, örgütlenme stratejisi günümüzde
hayranlık uyandırıyor. Böyle bir büyük şahsiyet görevini başarıyla
tamamlamış 1124 yılında hakka yürümüştür.
Duygusuzifade
Duygusuzifade
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 2459
Kayıt tarihi : 27/06/09
Nerden : Counter Strike
Yaş : 29
Cinsiyet : Erkek

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 :: Dizi - FiLm :: EzeL

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz