Sinirli Ot
:: Sağlık :: Şifalı Bitkiler
1 sayfadaki 1 sayfası
Sinirli Ot
Sinirliot
çeşitlerinden , dar yapraklı sinirliot
(Plantago
Lanceolata) ve geniş yapraklı sinirliot
(Plantago Major,
Plantago asiatica) aynı etkilere sahiptir ve
aynı biçimde kullanılırlar. Her ikisi de kır yollarında, çimenli tarla kıyılarında, nemli arazilerde, bahçe ve
parkların çimleri arasında, pratik olarak dünyanın her bölgesinde
yetişir. Yöresel olarak, "sinirli yaprak", "bağa
yaprağı"
ve "ateş yaprağı" diye de tanınırlar. Müsilaj,
acı maddeler, flavonlar,
silisik asit
ve aucubin
glikoziti başlıca
etken maddeleridir. Bitkinin antibiyotik etkisi bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Sinirliot genellikle
solunum organları hastalıklarında kullanılmaktadır. Özellikle, balgamlanma, öksürük, boğmaca, akciğer astımı ve
akciğer tüberkülozunda etkilidir. Sinirliot cinslerinin tümü, kök, sap,
yapraklar, çiçekler ve tohumlar olmak üzere kullanılır. Başka hiçbir
eşdeğer bitkinin yapamayacağı bir biçimde, kanı, akciğeri ve mideyi
temizler. Bu yüzden az veya kötü nitelikli kana, zayıf
akciğerlere ve
böbreklere sahip kişiler, ve sürekli zayıf kalanlar onu kullanmalıdırlar. Akciğer astımında ve
bronşiyal astımda, sinirliot ve
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
eşit karışımı kullanılabilir. Böyle bir çay harmanı, karaciğer ve mesane rahatsızlıklarında
da çok yararlıdır. Çay harmanı şöyle hazırlanır: İçine
1 dilim limon atılmış 1 bardak soğuk su, 1 çay kaşığı
dolusu nöbet şekeri ile birlikte kaynatılır, 4-5 kere taşırıldıktan
sonra altı söndürülür ve yarım tatlı kaşığı bitki
karışımı (ince kıyılmış) bu kaynar suda
haşlanır
(kaynatılmaz) ve demlenmesi için 1 dakika beklenir. Ağır hastalıklarda
günde 4-5 kere taze çay demlenmesi gerekir. Mümkün olduğunca sıcak ve
yudumlanarak içilmelidir. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.], kanı tüm
zararlı maddelerden arındırır. Her gün yemeklerden önce 1
yemek kaşığı alarak, bu pekmezle gerçek bir kür uygulanabilir.
Kırsal bölgelerde
yaşayanlar, bitkinin
çok değerli bir yara otu olduğunu
bilirler. Tarlada çalışan bir çiftçi ağırca bir biçimde yaralandığında, [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yarasının üstüne
koyduğunda çok şaşırmıştım (Referans1: M.Treben). Yapraklar yıkanmamış
olduğu halde, yara
iltihaplanmadı. Taze yapraklar
ezildiğinde, çatlaklara, kesiklere, arı sokmasına karşı kullanılabilir. Eski bir
bitki kitabında şöyle deniliyor: "Örümceğin ısırdığı
köpek hemen sinirliota koşar. Sinirliot onu
iyileştirir." Taze
yapraklar iki el arasında ovalanıp, biraz tuzla karıştırılarak
boğaza sarıldığında, guatr küçülür. Sinirliot
ayakkabının
içine yatırıldığında, çok yürümekten oluşan kabarcıkları
iyileştirir. Her çeşit ve hatta en kötü karakterli çıban bile, taze
ezilmiş[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
iyileştirilebilir. Bu yapraklar, hastalığa
yakalanan bölgeye uygulandığında, kötü karakterli beze hastalıklarında
yardımcı olur. Ama bu tür olaylarda, mercanköşk
yağı veya
kantaron yağı önceden o bölgeye sürülür, iyice
ezilmiş bitki
yaprakları üstüne yatırılır ve bir bezle bağlanır. Kısa
süre içinde iyileşme başlayacaktır. Linz'deki bir konferansta, ezilerek lapa haline
getirilmiş sinirliot yapraklarının
her tür yarayı, on yıldır kapanmamış olsa bile iyileştirebileceğini belirttim
(Referans1: M.Treben). Beş ay kadar sonra yine Linz' de bir konferansa
katıldığımda, bir kadın dinleyici söz istedi:
"Sinirliot yapraklarının eski yaraları da kapatabileceğine
inanmamıştım. Bir komşumun bacağındaki yara 17 yıldır
kapanmamıştı ve kadın artık sokağa çıkamaz olmuştu.
Ona sinirliot yapraklarını götürdüm ve tarif etmiş olduğunuz gibi,
bacağına uyguladım. Size inanmamış olduğum için özür
diliyorum. Yara çok kısa sürede kapandı ve şu ana kadar da bir daha
açılmadı."
Bir başka örnek daha: Savaşta yitirmiş olduğu bacağının yerine
protez kullanan eski bir askerin, uzun süren yaz sıcakları yüzünden,
bacağının keşilmiş olduğu yerde açık yaralar oluşmuştu. Bu
yaralar ne merhemle, ne ışın tedavisiyle ne de iğnelerle iyileştirilemiyordu. Sonunda yaralarına
sinirliot
yaprağı koyduğunda (Yaprak lapası),
yaralar ertesi güne kadar kapandı ve adam yine calışmaya başladı
(Referans1: M.Treben).
Bir keresinde ben de
(Maria Treben) sinirliot kullanarak başarı elde ettim. Yıllar önce,
kucağıma aldığım torunum, sırf
yaramazlık olsun diye ağzımın kenarını ısırmıştı. Bu ısırık yüzünden bir kaç gün
bayağı ağrı çektim. Sonra, orayı arada sırada [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
ile nemlendirmeye
başladım. Günün birinde orada kötü karakterli bir serlik
oluşabileceğinden korkuyordum. Bir süre sonra, gerçekten de orada
bezelye
tanesi iriliğinde sert bir düğüm farkettim. Hemen çayırdan bir avuç
sinirliot toplayarak parmaklarımın arasında ezdim ve gün boyunca
o sertliğin üzerine sürdüm. Akşama doğru azalmaya başlayan sertlik,
ertesi
sabah tümüyle yok olmuştu. Hakikaten, her hastalık için bir bitkinin
yetiştiğine inanmak gerek. Yazdığım bu satırlar
(M.Treben), yıllar boyunca bacaklarındaki açık
yaralara katlanmak zorunda kalmış olan yaşlı kişilere de cesaret ve
teselli vermelidir. Sizin yaralarınız da sinirliot sayesinde kısa
sürede kapanacak ve iyileşecektir. Bu konuda yaşın hiç bir önemi yoktur. Yara ile birlikte
şişlik de varsa, ebegümeci ayak
banyosu yapılmalıdır. Banyodan sonra, yaranın kenarlarına
aynısafa merhemi sürülmelidir. Trombozda da sinirliot yaprakları
şiddetle önerilir.
UYARILAR:
Bitkinin bilinen hiç bir yan etkisi yoktur.
Ayrıca
Bakınız: Sinirliot
Tohum Ekstresi
Kullanım
Biçimleri:
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
hazırlamak: Yarım veya bir tatlı
kaşığı ince kıyılmış
bitki, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır,
15 dakika demlendikten sonra süzülür.
Yaprak
Lapası: Dar veya geniş yapraklı sinirliot yaprakları
iyice yıkanır ve lapa haline gelene kadar merdane ile ezilir.
Sinirliot
Pekmezi: İki avuç dolusu yıkanmış ve ince kıyılmış
bitki yaprağı lapa haline getirilir. Bu lapaya biraz su, 300 gr nöbet şekeri ve 250 gr çiçek balı eklenir.
Ağır ateş üstünde sürekli
karıştırılarak, koyu bir sıvı elde edene kadar kaynatılır.
Soğumadan kaplara boşaltılarak, buzdolabında saklanır.
çeşitlerinden , dar yapraklı sinirliot
(Plantago
Lanceolata) ve geniş yapraklı sinirliot
(Plantago Major,
Plantago asiatica) aynı etkilere sahiptir ve
aynı biçimde kullanılırlar. Her ikisi de kır yollarında, çimenli tarla kıyılarında, nemli arazilerde, bahçe ve
parkların çimleri arasında, pratik olarak dünyanın her bölgesinde
yetişir. Yöresel olarak, "sinirli yaprak", "bağa
yaprağı"
ve "ateş yaprağı" diye de tanınırlar. Müsilaj,
acı maddeler, flavonlar,
silisik asit
ve aucubin
glikoziti başlıca
etken maddeleridir. Bitkinin antibiyotik etkisi bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Sinirliot genellikle
solunum organları hastalıklarında kullanılmaktadır. Özellikle, balgamlanma, öksürük, boğmaca, akciğer astımı ve
akciğer tüberkülozunda etkilidir. Sinirliot cinslerinin tümü, kök, sap,
yapraklar, çiçekler ve tohumlar olmak üzere kullanılır. Başka hiçbir
eşdeğer bitkinin yapamayacağı bir biçimde, kanı, akciğeri ve mideyi
temizler. Bu yüzden az veya kötü nitelikli kana, zayıf
akciğerlere ve
böbreklere sahip kişiler, ve sürekli zayıf kalanlar onu kullanmalıdırlar. Akciğer astımında ve
bronşiyal astımda, sinirliot ve
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
eşit karışımı kullanılabilir. Böyle bir çay harmanı, karaciğer ve mesane rahatsızlıklarında
da çok yararlıdır. Çay harmanı şöyle hazırlanır: İçine
1 dilim limon atılmış 1 bardak soğuk su, 1 çay kaşığı
dolusu nöbet şekeri ile birlikte kaynatılır, 4-5 kere taşırıldıktan
sonra altı söndürülür ve yarım tatlı kaşığı bitki
karışımı (ince kıyılmış) bu kaynar suda
haşlanır
(kaynatılmaz) ve demlenmesi için 1 dakika beklenir. Ağır hastalıklarda
günde 4-5 kere taze çay demlenmesi gerekir. Mümkün olduğunca sıcak ve
yudumlanarak içilmelidir. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.], kanı tüm
zararlı maddelerden arındırır. Her gün yemeklerden önce 1
yemek kaşığı alarak, bu pekmezle gerçek bir kür uygulanabilir.
Kırsal bölgelerde
yaşayanlar, bitkinin
çok değerli bir yara otu olduğunu
bilirler. Tarlada çalışan bir çiftçi ağırca bir biçimde yaralandığında, [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yarasının üstüne
koyduğunda çok şaşırmıştım (Referans1: M.Treben). Yapraklar yıkanmamış
olduğu halde, yara
iltihaplanmadı. Taze yapraklar
ezildiğinde, çatlaklara, kesiklere, arı sokmasına karşı kullanılabilir. Eski bir
bitki kitabında şöyle deniliyor: "Örümceğin ısırdığı
köpek hemen sinirliota koşar. Sinirliot onu
iyileştirir." Taze
yapraklar iki el arasında ovalanıp, biraz tuzla karıştırılarak
boğaza sarıldığında, guatr küçülür. Sinirliot
ayakkabının
içine yatırıldığında, çok yürümekten oluşan kabarcıkları
iyileştirir. Her çeşit ve hatta en kötü karakterli çıban bile, taze
ezilmiş[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
iyileştirilebilir. Bu yapraklar, hastalığa
yakalanan bölgeye uygulandığında, kötü karakterli beze hastalıklarında
yardımcı olur. Ama bu tür olaylarda, mercanköşk
yağı veya
kantaron yağı önceden o bölgeye sürülür, iyice
ezilmiş bitki
yaprakları üstüne yatırılır ve bir bezle bağlanır. Kısa
süre içinde iyileşme başlayacaktır. Linz'deki bir konferansta, ezilerek lapa haline
getirilmiş sinirliot yapraklarının
her tür yarayı, on yıldır kapanmamış olsa bile iyileştirebileceğini belirttim
(Referans1: M.Treben). Beş ay kadar sonra yine Linz' de bir konferansa
katıldığımda, bir kadın dinleyici söz istedi:
"Sinirliot yapraklarının eski yaraları da kapatabileceğine
inanmamıştım. Bir komşumun bacağındaki yara 17 yıldır
kapanmamıştı ve kadın artık sokağa çıkamaz olmuştu.
Ona sinirliot yapraklarını götürdüm ve tarif etmiş olduğunuz gibi,
bacağına uyguladım. Size inanmamış olduğum için özür
diliyorum. Yara çok kısa sürede kapandı ve şu ana kadar da bir daha
açılmadı."
Bir başka örnek daha: Savaşta yitirmiş olduğu bacağının yerine
protez kullanan eski bir askerin, uzun süren yaz sıcakları yüzünden,
bacağının keşilmiş olduğu yerde açık yaralar oluşmuştu. Bu
yaralar ne merhemle, ne ışın tedavisiyle ne de iğnelerle iyileştirilemiyordu. Sonunda yaralarına
sinirliot
yaprağı koyduğunda (Yaprak lapası),
yaralar ertesi güne kadar kapandı ve adam yine calışmaya başladı
(Referans1: M.Treben).
Bir keresinde ben de
(Maria Treben) sinirliot kullanarak başarı elde ettim. Yıllar önce,
kucağıma aldığım torunum, sırf
yaramazlık olsun diye ağzımın kenarını ısırmıştı. Bu ısırık yüzünden bir kaç gün
bayağı ağrı çektim. Sonra, orayı arada sırada [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
ile nemlendirmeye
başladım. Günün birinde orada kötü karakterli bir serlik
oluşabileceğinden korkuyordum. Bir süre sonra, gerçekten de orada
bezelye
tanesi iriliğinde sert bir düğüm farkettim. Hemen çayırdan bir avuç
sinirliot toplayarak parmaklarımın arasında ezdim ve gün boyunca
o sertliğin üzerine sürdüm. Akşama doğru azalmaya başlayan sertlik,
ertesi
sabah tümüyle yok olmuştu. Hakikaten, her hastalık için bir bitkinin
yetiştiğine inanmak gerek. Yazdığım bu satırlar
(M.Treben), yıllar boyunca bacaklarındaki açık
yaralara katlanmak zorunda kalmış olan yaşlı kişilere de cesaret ve
teselli vermelidir. Sizin yaralarınız da sinirliot sayesinde kısa
sürede kapanacak ve iyileşecektir. Bu konuda yaşın hiç bir önemi yoktur. Yara ile birlikte
şişlik de varsa, ebegümeci ayak
banyosu yapılmalıdır. Banyodan sonra, yaranın kenarlarına
aynısafa merhemi sürülmelidir. Trombozda da sinirliot yaprakları
şiddetle önerilir.
UYARILAR:
Bitkinin bilinen hiç bir yan etkisi yoktur.
Ayrıca
Bakınız: Sinirliot
Tohum Ekstresi
Kullanım
Biçimleri:
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
hazırlamak: Yarım veya bir tatlı
kaşığı ince kıyılmış
bitki, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır,
15 dakika demlendikten sonra süzülür.
Yaprak
Lapası: Dar veya geniş yapraklı sinirliot yaprakları
iyice yıkanır ve lapa haline gelene kadar merdane ile ezilir.
Sinirliot
Pekmezi: İki avuç dolusu yıkanmış ve ince kıyılmış
bitki yaprağı lapa haline getirilir. Bu lapaya biraz su, 300 gr nöbet şekeri ve 250 gr çiçek balı eklenir.
Ağır ateş üstünde sürekli
karıştırılarak, koyu bir sıvı elde edene kadar kaynatılır.
Soğumadan kaplara boşaltılarak, buzdolabında saklanır.
:: Sağlık :: Şifalı Bitkiler
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz