Prof. Tarhan'ın resmi ideoloji teşhisi
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Prof. Tarhan'ın resmi ideoloji teşhisi
Bir büyük şirket düşününüz, dev ve uluslararası
büyüklükte, şirket çeşitli nedenlerle geriledi ve iyi yönetilemedi.
Daha sonra şirket yönetiminin çocukları yönetimi devraldılar, şirketi
kurtardılar ve yeniden yapılandırdılar.
Bu durumda yönetimin devamında üç davranış biçimi
ve üç yöntem vardır. Sayacağım sosyopsikolojik tavırlar (attitudes)
birey, şirket ve ülke yönetimleri için geçerlidir.
Sağlıklı değişim yolu
Birincisi babalarına saygı gösterip onları onurlandırıp hem olumlu hem olumsuz yönlerini görerek onların hatırasını ‘minimalize’
ederek ama reddetmeyerek yaşatmak. Bu seçenekte değişim travması
çözülür düşmanlık ve suçluluk duyguları oluşmadan cenaze defnedilir,
yas yaşanır şirkette iç barış oluşur, vicdanlar rahat olduğu için
evlatlarda iç huzur vardır. Baskın duygu özgüven ve empatidir. ‘Varoluş
anksiyetesi’ yani varoluş, doğuş ve değişim travmasının sıkıntı ve
kaygısını sağlıklı bir şekilde aştıkları için iç barış içinde
yönetilirler birlik ve beraberliği sağlayabilirler.
Hatalı yöntem baba kompleksli uygulama
İkincisi varoluşunu babasına düşmanlık üzerine
oturtup onun bütün hatıralarını silmek ve kendine yeni bir düzen kurmak
için babayı kötüleme ve karalama ile hareket etmektir.
Aile şirketleri böyle davranırsa ‘baba kompleksi’ içinde hareket etmiş olurlar. Baskın olan arka plan duygular korku, açgözlülük ve bencillik yani empati yoksunluğudur.
Özgüven eksikliği olan ve kendi egosunu kutsallaştırarak var olmaya çalışan bu tarz kişiler ‘varoluş anksiyetesi’ni
yönetip çözemedikleri için hep huzursuzdurlar. Kendi içlerinde huzur
olmadığı için yönettikleri şirkette ve devlette iç huzur olmaz yeni
ayrılıklar yaşanır.
Diğer hatalı uygulama ‘kutsallaştırma yöntemi’
Üçücüsü babalarının hatalarına rağmen yeni kurulan şirkette aynı hataları devam ettirmek babasını ‘mumyalaştırarak’ kutsallaştırmak.
Yeni çözüm üretmeye engel olacak biçimde babayı ‘yeryüzü tanrısı’ gibi
idealize etmek varoluş ve bireyselleşmeyi gerçekleştirememektir.
Varoluş için özgüvene sahip olamayan bağımlılık duyguları yüksek ‘paternalist’
yani babacı, babayı ve atayı kutsallaştıran anlayışlar kendi çözüm ve
modernizmini oluşturamadığı için iç huzur sağlayamazlar. Zamanın ruhuna
uygun değişim gerçekleştiremedikleri için kendileri ile birlikte
şirketleri de zarar görür. Küresel rekabette yenik düşerler.
Türkiye’de resmi ideoloji ‘Paternalist’tir.
Batı dünyası kendi modernizmini geliştirirken
varoluş anksiyetesini yöneterek çağdaşlık standartlarını
oluşturmuşlardır. İngiltere, Hollanda gibi kuzey demokrasileri
monarşiyi minimalize etmiş fakat yok etmeyerek en sağlıklı geçişi
yapmışlardır. Fransızlar baba kompleksi içinde çatışmalı jakoben,
giyotinli değişimler yaşamış iç huzur için sürekli ikinci üçüncü
Cumhuriyetler geliştirmeye çalışarak modernleşme yolunda ilerlemiştir.
Türkiye ise Cumhuriyetin başında ‘Baba kompleksi’ ile hareket ederek
Osmanlı düşmanlığı üzerinde varoluşunu yaşatmaya çalıştı. Fakat empati
yoksunluğu ile ‘bölünme ve irtica’ gibi
korkular üzerine oluşan sistem nedeniyle iç huzur bulamamıştır.
Fransa’nın 1800’lü yıllardaki birinci cumhuriyet dönemini tarzını
seçerek, korktuklarını gerçekleştirecek tavır içinde bulunmuştur.
‘Babam bilir’ tarzı yönetimi hak etmiyoruz
1950’de Tek Parti Cumhuriyetinden sonra yaşanması
gereken değişimi yine yaşayamadık ve fırsatı heba ettik. Türkiye, halen
Cumhuriyetin kuruluşunda geliştirdiği o tarihlerin güncel ideolojisini
resmi ideoloji adı altında mumyalaştırmış, kutsallaştırmış değişime
direnerek varoluş anksiyetesini çözememiştir.
Paternalist yaklaşımlar özeleştiri yaptırmaz ve
gelişmeyi engeller yazılı olmayan kuralları, inançları ve kutsalları
vardır. Bu nedenle travmayı çözemez. Ünlü ve Politik Psikoloji
çalışmaları ile tanıdığımız Prof. Vamık Volkan “Türkiye Osmanlı’nın ve
******’ün yasını tutmayı başaramamıştır” derken haklıdır.
‘T.C.’ Osmanlı sonrası baba
kompleksi ile hareket ederek modernizmi iç barışı bozacak şekilde
yönetmiştir. 1950 sonrasında ise çok partili Cumhuriyete geçerken
paternalizm yani babacılık ile hareket ederek tek parti dönemindeki değerleri mumyalaştırarak ve kutsallaştırarak değişime direnmektedir.
Aydınlar çifte standartlı
Bunun nedeni toplumdan çok, güvendiğimiz
aydınların çifte standardıdır. Yöneticilerin kendi menfaatlerini
ülkenin menfaatinden önce tutmalarıdır.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan - Haber 7
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
büyüklükte, şirket çeşitli nedenlerle geriledi ve iyi yönetilemedi.
Daha sonra şirket yönetiminin çocukları yönetimi devraldılar, şirketi
kurtardılar ve yeniden yapılandırdılar.
Bu durumda yönetimin devamında üç davranış biçimi
ve üç yöntem vardır. Sayacağım sosyopsikolojik tavırlar (attitudes)
birey, şirket ve ülke yönetimleri için geçerlidir.
Sağlıklı değişim yolu
Birincisi babalarına saygı gösterip onları onurlandırıp hem olumlu hem olumsuz yönlerini görerek onların hatırasını ‘minimalize’
ederek ama reddetmeyerek yaşatmak. Bu seçenekte değişim travması
çözülür düşmanlık ve suçluluk duyguları oluşmadan cenaze defnedilir,
yas yaşanır şirkette iç barış oluşur, vicdanlar rahat olduğu için
evlatlarda iç huzur vardır. Baskın duygu özgüven ve empatidir. ‘Varoluş
anksiyetesi’ yani varoluş, doğuş ve değişim travmasının sıkıntı ve
kaygısını sağlıklı bir şekilde aştıkları için iç barış içinde
yönetilirler birlik ve beraberliği sağlayabilirler.
Hatalı yöntem baba kompleksli uygulama
İkincisi varoluşunu babasına düşmanlık üzerine
oturtup onun bütün hatıralarını silmek ve kendine yeni bir düzen kurmak
için babayı kötüleme ve karalama ile hareket etmektir.
Aile şirketleri böyle davranırsa ‘baba kompleksi’ içinde hareket etmiş olurlar. Baskın olan arka plan duygular korku, açgözlülük ve bencillik yani empati yoksunluğudur.
Özgüven eksikliği olan ve kendi egosunu kutsallaştırarak var olmaya çalışan bu tarz kişiler ‘varoluş anksiyetesi’ni
yönetip çözemedikleri için hep huzursuzdurlar. Kendi içlerinde huzur
olmadığı için yönettikleri şirkette ve devlette iç huzur olmaz yeni
ayrılıklar yaşanır.
Diğer hatalı uygulama ‘kutsallaştırma yöntemi’
Üçücüsü babalarının hatalarına rağmen yeni kurulan şirkette aynı hataları devam ettirmek babasını ‘mumyalaştırarak’ kutsallaştırmak.
Yeni çözüm üretmeye engel olacak biçimde babayı ‘yeryüzü tanrısı’ gibi
idealize etmek varoluş ve bireyselleşmeyi gerçekleştirememektir.
Varoluş için özgüvene sahip olamayan bağımlılık duyguları yüksek ‘paternalist’
yani babacı, babayı ve atayı kutsallaştıran anlayışlar kendi çözüm ve
modernizmini oluşturamadığı için iç huzur sağlayamazlar. Zamanın ruhuna
uygun değişim gerçekleştiremedikleri için kendileri ile birlikte
şirketleri de zarar görür. Küresel rekabette yenik düşerler.
Türkiye’de resmi ideoloji ‘Paternalist’tir.
Batı dünyası kendi modernizmini geliştirirken
varoluş anksiyetesini yöneterek çağdaşlık standartlarını
oluşturmuşlardır. İngiltere, Hollanda gibi kuzey demokrasileri
monarşiyi minimalize etmiş fakat yok etmeyerek en sağlıklı geçişi
yapmışlardır. Fransızlar baba kompleksi içinde çatışmalı jakoben,
giyotinli değişimler yaşamış iç huzur için sürekli ikinci üçüncü
Cumhuriyetler geliştirmeye çalışarak modernleşme yolunda ilerlemiştir.
Türkiye ise Cumhuriyetin başında ‘Baba kompleksi’ ile hareket ederek
Osmanlı düşmanlığı üzerinde varoluşunu yaşatmaya çalıştı. Fakat empati
yoksunluğu ile ‘bölünme ve irtica’ gibi
korkular üzerine oluşan sistem nedeniyle iç huzur bulamamıştır.
Fransa’nın 1800’lü yıllardaki birinci cumhuriyet dönemini tarzını
seçerek, korktuklarını gerçekleştirecek tavır içinde bulunmuştur.
‘Babam bilir’ tarzı yönetimi hak etmiyoruz
1950’de Tek Parti Cumhuriyetinden sonra yaşanması
gereken değişimi yine yaşayamadık ve fırsatı heba ettik. Türkiye, halen
Cumhuriyetin kuruluşunda geliştirdiği o tarihlerin güncel ideolojisini
resmi ideoloji adı altında mumyalaştırmış, kutsallaştırmış değişime
direnerek varoluş anksiyetesini çözememiştir.
Paternalist yaklaşımlar özeleştiri yaptırmaz ve
gelişmeyi engeller yazılı olmayan kuralları, inançları ve kutsalları
vardır. Bu nedenle travmayı çözemez. Ünlü ve Politik Psikoloji
çalışmaları ile tanıdığımız Prof. Vamık Volkan “Türkiye Osmanlı’nın ve
******’ün yasını tutmayı başaramamıştır” derken haklıdır.
‘T.C.’ Osmanlı sonrası baba
kompleksi ile hareket ederek modernizmi iç barışı bozacak şekilde
yönetmiştir. 1950 sonrasında ise çok partili Cumhuriyete geçerken
paternalizm yani babacılık ile hareket ederek tek parti dönemindeki değerleri mumyalaştırarak ve kutsallaştırarak değişime direnmektedir.
Aydınlar çifte standartlı
Bunun nedeni toplumdan çok, güvendiğimiz
aydınların çifte standardıdır. Yöneticilerin kendi menfaatlerini
ülkenin menfaatinden önce tutmalarıdır.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan - Haber 7
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Geri: Prof. Tarhan'ın resmi ideoloji teşhisi
Sagolasin Bu Bilgi Beni Cok Aydinlatti...
Dante- Mesaj Sayısı : 8
Kayıt tarihi : 23/12/09
Cinsiyet :
Similar topics
» Resmi Yan Olarak Yerleştirmek
» Resmi yansıtılmış gibi yapma.
» Klasöre Arka plan REsmi Koyma |Resimli Anlatım|
» Kozmik Bilim Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Maranki, Sağlıklı Yaşamın Sırlarını Anlattı.
» Resmi yansıtılmış gibi yapma.
» Klasöre Arka plan REsmi Koyma |Resimli Anlatım|
» Kozmik Bilim Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Maranki, Sağlıklı Yaşamın Sırlarını Anlattı.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz