Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Haçlı seferleri

Aşağa gitmek

Haçlı seferleri Empty Haçlı seferleri

Mesaj tarafından Duygusuzifade Salı Eyl. 29, 2009 2:53 pm

Hıristiyan Avrupa'nın
XI.-XIII. yy.lar arasında kutsal yerleri kurtarmak amacıyla, Türklere
karşı açtığı askeri seferlerdir. Papa Urbanus II ilk Haçlı Seferi
tasarısını Papalık Meclisi'ne sunduğu zaman (1095) Hıristiyan
dünyasının durumu ciddîydi: Kuzey Afrika, İspanya ve Sicilya iki yüzyıl
önce Müslümanların eline geçmişti; Kudüs ve Hıristiyanların kutsal
yerleri ise zaten çoktan beri Müslümanların elindeydi. Doğu Roma
İmparatorluğu'nun başkenti Bizans, yıllardan beri İslâm ordularını
püskürtmek için çaba harcıyordu.

XI. yy.ın sonlarına doğru Selçukluların yönetiminde Yakındoğu'ya inen
Türkler bütün bu bölgeyi egemenliklerine alarak, Hıristiyan dünyasının
en güçlü ve en zengin devleti olan Doğu Roma İmparatorluğu'nun doğudaki
topraklarını ele geçirdiler. Bu başdöndürücü ilerleme, iktisadî
bakımdan çok kötü durumda olan Avrupa'da büyük telâş uyandırdı.

Kudüs'ün Türkler eline düşmesi batıda büyük şaşkınlık yarattı. O çağda
din düşüncesi milliyet düşüncesinin çok üstündeydi. Kutsal Kudüs'ü
Türklerin elinden geri almak düşüncesi Avrupa'da hızla yayıldı.

Batı için amaç Müslüman dünyasına karşı saldırıya geçmekti. Din
heyecanının yanı sıra uzak diyarların çekiciliği ve zenginliği de bu
işte önemli rol oynadı. Doğuda kendine bir derebeylik edinmek umudu
besleyerek yola çıkan beyzadelerin sayısı az değildi. İtalya'daki büyük
ticaret kentleri de (Cenova, Pisa, Venedik) doğuya giden ticaret
yollarını Müslümanların elinden almak amacıyla Haçlı Seferleri'ni
desteklediler.

Kutsal Toprak

Pierre l'Ermite adında basit bir rahip Avrupa'yı dolaşarak fakir halkı
ayaklandırdı; zengin doğu ülkelerinin hayalini onların gözlerinde
canlandırdı. Bu heyecanla büyük kitleler toplandı. Sayısı bir milyona
varan bir kalabalık Anadolu'ya kadar ilerlediyse de Selçuklu Türkleri
tarafından yok edildi (1096).

Bunun üzerine bu işin ancak düzenli askeri birliklerle başarılabileceği
anlaşıldı. Ertesi yıl askerî kuvvetlerle harekete geçen Haçlılar,
Anadolu'da Türklerin çete saldırılarıyla büyük kayıplar verdiler, ancak
Kudüs'e de ulaştılar. Şehri ele geçirip Müslümanları kılıçtan
geçirdiler (1099).

Sonucu bakımından başarılı olan bu Birinci Haçlı Seferi sonunda
Ortadoğu'da birtakım devletler ve derebeylikler kuruldu: Kudüs
Krallığı, Antakya, Urfa, Trablus ve Kıbrıs, Mora, Atina v.b. prenslik,
kontluk ve dukalıkları. Fakat bu Latin devletleri hem Türklerin
saldırıları, hem de aralarındaki rekabet yüzünden zayıfladı.

Kudüs'ü de, kendi yerlerini de çok geçmeden kaybettiler. Kutsal
yerlerin savunması askerî tarikatlara kaldı. Bunların en ünlüleri önce
Akkâ'da, sonra Rodos'ta ve Malta'da devam eden Saint-Jean
şövalyeleriydi. Bunlar Osmanlı Devleti'ne düşman kesildiler. Sultan
Cem'i ele geçirip papaya teslim eden bu tarikattır.

İki Uygarlık Arasında Bir Köprü

1096-1270 arasında, 174 yıl içinde Hıristiyanlar Türklere karşı 8 büyük
askerî sefer düzenledi. Bu seferlerin çoğu tam başarısızlıkla, bir
kısmı yarım başarılarla sonuçlandı. Bu arada İstanbul'un Hıristiyan
Bizanslılardan alınıp yağma edilmesi ve burada bir Latin İmparatorluğu
kurulması gibi gariplikler de oldu.

Son Haçlı Seferi'ni düzenleyen Fransa kralı Saint-Louis 1270'te Tunus
önlerinde öldü. 20 yıl sonra Latin doğu devletlerinden hiç biri ortada
kalmadı. Haçlı Seferleri ne dinsel, ne de siyasal amaçlarına
ulaşabildi. Buna karşılık doğu ve batı uygarlıkları arasında iktisadî
ve kültürel bağların doğmasına yaradı. Avrupa bu bağlardan fazlasıyla
yararlandı; kilisenin otoritesi sarsıldı, körükörüne Müslüman
düşmanlığı geçerliliğini kaybetti.

Çocukların Haçlı Seferi

1212 yılında binlerce çocuk, genç mürşitlerin yönetiminde Güney
Fransa'nın yolunu tuttu. Marsilya'dan gemiye binip Kudüs'e giderek
İsa'nın mezarını kurtarmak istiyorlardı. Şaşkına dönen anne ve
babaları, çaresiz kalarak izin verdiler, papa İnnocentius III de bu
izine katıldı; yalnız, Fransa kralı Philippe Auguste, çocuklara,
evlerine dönmelerini emretti, ama söz dinletemedi.

Marsilya'da bazı tacirler bundan yararlanarak genç hacıları gemilerle
Mısır'a ***ürüp köle olarak sattılar. Bunların çoğu sonradan fidye
ödenerek geri alındı, ama 1229'da İskenderiye paşasının hizmetinde 700
kadar çocuk bulunuyordu.

Haçlılardan Avrupa'ya Kalan Miras

Flamalı mızrak, kundaklı yay, trampet ve borazan, arma, kayısı, karpuz,
yabanî sarımsak hep Haçlıların Kutsal Ülke'den getirdikleri
yeniliklerdi. Ayrıca, Haçlı Seferleri'yle, «doğu biçimi» sakal koyverme
de moda oldu; o tarihe kadar Avrupalılarda Romalılar ve Franklar gibi
tıraş olurlardı.
Duygusuzifade
Duygusuzifade
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 2459
Kayıt tarihi : 27/06/09
Nerden : Counter Strike
Yaş : 29
Cinsiyet : Erkek

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz